"resimlerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • صور
        
    • صورك
        
    • لصور
        
    • صورها
        
    • لوحاتك
        
    • صوركِ
        
    Duruşların resimlerine bakmazlar. Güç kavramı hakkında TED لا ينظرون إلى صور وضعيات. لا نريد أن نعدهم مسبقاً
    Aile resimlerine baktığımızda, çok ortak yanları yokmuş gibi görünüyorlar. TED بالنظر إلى صور أعضاء عائلتهم، لا يبدو أنهما يشتركان في أمور بشكل عام، أ ليس كذلك؟
    Sanırım kuşların bu resimlerine bakarak neler olduğunu anlamamız önemli. TED أنا أظن أنه من المهم التمعن في صور هذه الطيور ونفهم ما حصل لنا
    Askerde iken hep senin resimlerine bakardım, bilirsin, şu magazinlerdekilere... Open Subtitles عندما كنت في الخدمة العسكرية كنت أرى صورك في المجلات
    Buraya oğlumun resimlerine bakmaya gelmediğinizi biliyorum. Open Subtitles حسنا, اعرف يا جماعة انكم لم تأتوا الى هنا لتنظروا لصور لإبني
    Daha genç olduğu resimlerine bakarsan eskiden onu izler ve düşünür onunla o şovda olmak isterdim. Open Subtitles لو انك رأيت صورها عندما كانت اصغر وانا اعتدت ان اشاهدها وكنت افكر انني اريد ان اكون في ذلك البرنامج معها
    Fotoğrafçılardaki düğün resimlerine bak, görürsün. Open Subtitles انظري إلى صور الزفاف في المتاجر وسترين ذلك
    Çocuğun 18 ay boyunca çekilen resimlerine baktım. Open Subtitles يجب عليَ النظر لمدة 18 شهر الي صور هذا الرجل
    Düğün resimlerine bakarsan, gülümsediklerini göreceksin. Open Subtitles إذا اطلعت على صور زواجهما إنهما يبتسمان حقيقة
    Ailesinin resimlerine bakıyordu. Alelacele evine gitmesi gerekti herhalde. Open Subtitles كان ينظر الى صور عائلته لا بد انه في عجلة للوصول الى بيته
    Benim. Öylece oturmuş bebeklik resimlerine bakıyorum. Open Subtitles هذا أنا أجلس في الأرجاء فقط أنظر إلى صور طفلك
    Beş saatten beri sabıkalıların resimlerine bakıyordum. Open Subtitles كنت أنظر إلى كتب بها صور للأوجه طوال الخمسة ساعات الأخيرة
    Peki, ama uydu resimlerine en son baktığımda, senin ev hala görünmüyordu. Open Subtitles حسناً لكن اَخر مرة نظرت الى صور القمر الصناعي لم تستطع رؤية منزلك بعد
    Düğün resimlerine nasıl gözünü dikerdin, hatırlamıyor musun? Open Subtitles كان كليكما ألا تتذكرين كيف كنتِ ترتمين على صور زفافي؟
    Kamyondakiler benim parmak izlerim ve şu suç mahali resimlerine yakından bakın. Open Subtitles بصماتي على الشاحنة و أمعن النظر في صور مسرح الجريمة
    Karanlıkta oturup düşmanlarının resimlerine bakmaya saplantı derler. Open Subtitles الجلوس في الظلام والتحديق في صور أعدائكِ قد يعتبر كهوس
    Cd'ler dinliyorum, ...tanımam gereken insanların resimlerine bakıyorum. Open Subtitles أستمع الى الاسطوانات أرى صور الأشخاص وأنا من المفترض أن أعرفهم ، تعرفى؟
    Askerliğimi yaparken, resimlerine bakardım. Open Subtitles عندما كنت في الخدمة العسكرية كنت أرى صورك
    Valla, okuyamadığına göre, sanırım resimlerine bakıp mastürbasyon yapıyordu. Open Subtitles بما أنه لا يستطيع القراءة فأنه كان يستمني علي صورك
    Öğle yemekleri ısmarladım. Çirkin çocuklarının resimlerine baktım. Open Subtitles دفعت غدائهم، نظرت لصور أطفالهم القبيحين.
    Bu sırada Lange'in resimlerine bakmış olabilirim. - Ne olmuş yani? Open Subtitles ربما نظرت لصور (لانج) قليلاً أثناء الخروج ما المشكلة في هذا؟
    Ama beni engellemiş. Duvarına, resimlerine yorum yazamıyorum. Open Subtitles لايمكنى الكتابه على صفحتها أو رؤيه صورها
    Birisi burayı tıkladığında senin resimlerine giden bir bağlantı çıkıyor. Open Subtitles - إذا نقر أحد هنا يحصل على رابط ينقله إلى لوحاتك.
    resimlerine bakmak için sürekli telefonumu istedi. Open Subtitles يستمر بطلب هاتفي حتى يتمكن من النظر إلى صوركِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more