| Buna çöp derler, restoranımın önünde birikiyor çünkü sen çöp seferlerini haftada bir güne indirdin! | Open Subtitles | هذه قمامة وهي ملقاة امام مطعمي لأنك قمت بتقليص عمليات النقل الى مرة في الاسبوع |
| Yani gerçekten de restoranımın karbon ayak izi çok küçük. | Open Subtitles | انت تعرف في الحقيقة مطعمي لديه الحد الأدنى من البصمة البيئية |
| Ama restoranımın olduğu binanın sahibi o yüzden kira için şirinlik yapıyorum. | Open Subtitles | و لكنها تملك المبنى الذي فيه مطعمي لذا لدي صفقة جيدة في الآجار |
| restoranımın tepesine pislemenize izin veremem, değil mi? | Open Subtitles | لأني لن أسمح لكم بالتغوط فوق مطعمي أليس كذلك؟ |
| restoranımın gelip, yemek yenilecek bir yer olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يكون مطعمي مكاناً يأتون إليه ويأكلون فحسب. |
| Senin amacınla karşılaştırıldığında benim önemsiz restoranımın bir değeri yok. | Open Subtitles | مطعمي يعني القليل مقارنة برؤيتك |
| restoranımın sevişilecek bir yer olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد مطعمي أن يكون مكاناً حيث.. |
| O dilimlenmemiş jambonu restoranımın dışında tut! | Open Subtitles | ابقي هذا اللحم غير المقطع خارج مطعمي |
| restoranımın mutfağına bakıyor. | Open Subtitles | إنه يجهز مطبخ مطعمي. |
| restoranımın gitmiş olması. | Open Subtitles | أغتصاب مطعمي مني... |
| Benim restoranımın açılışı. | Open Subtitles | إنه مطعمي |