Bak Ridley burda işler böyle yürüyor ... ve değiştirmek için bir şey yapamazsın... | Open Subtitles | انظر يا ريدلي الأمور تسير كما هى عليه لا يمكنك فعل شيء لتغييرها |
Asla bana, Ridley'in sahip olduğu gibi sahip olamayacaksın. | Open Subtitles | أنت لا يُمْكِنُكَ أبَداً إمتِلاكي الطريق الذي ريدلي يُمْكِنُ أَنْ. |
Ridley batıya Denver tarafına gider. | Open Subtitles | ريدلي يُمْكِنُ أَنْ يَتوجّهَ غرباً إلى دينفير |
Ama Ridley'in bilmediği şey, hükümetin, araştırma bilgileri için Barnett'le pazarlık halinde olduğu. | Open Subtitles | ما لا يعرفه " ريدلى " أن حكومتنا تساوم " بارنيت " لشرائه |
Ama Ridley'in bilmediği şey, hükümetin, araştırma bilgileri için Barnett'le pazarlık halinde olduğu. | Open Subtitles | ما لا يعرفه " ريدلى " أن حكومتنا تساوم " بارنيت " لشرائه |
Neden böyle Ridley ne zaman gözlerine baksam tek görebildiğim onunkiler? | Open Subtitles | لما هذا يا ريدلي عندما أنظر يعينوك كل الذي أراه هو عيونها |
Ridley, canım senin için yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | ريدلي عزيزتي لاشيء نفعله لكِ بعد الآن, أنا آسفة |
Ridley için çok özür dilerim. Geri döndüğünü bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً لما فعلته ريدلي, لم أعلم برجوعها |
Ridley 16 yaşına geldiğinde, evden kaçtı. | Open Subtitles | اليللة التي بلغت فيها ريدلي 16 سنة خرجت من المنزل |
Eğer o bir İngiliz ajanı ise, Ridley'nin bilgileri olsada olmasa da bir tuzağın içindeyiz demektir. | Open Subtitles | لايجاد قاتل ريدلي و لايمكنني المخاطره به هنا |
Ridley bir kumar oyununa girdi. | Open Subtitles | حجزنا غرف في نزل ريدلي قد كان يلعب بالورق |
Ridley'nin adamı McNabb mektupların bir ajan tarafından alındığından emin. | Open Subtitles | نهرب الى اين؟ ماك ناب رجل ريدلي كان متأكداً |
Onun eşyalarını karıştırırken, gerçek adının Ridley olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ان اسمه الحقيقي ريدلي وانه شخص مهم جداً للملكه |
Jimmy Ridley aleyhinde bir sürü ikinci derece kanıt var, ama benim bakmak istediğim... | Open Subtitles | هناك العديد من الأدلة الظرفية ضد جيمي ريدلي لكني أود مراجعة .. |
Mısırların içinden Ridley çiftliği yanından geçtiler. | Open Subtitles | عبرا خلال حقول الذرة ، مروراً بمزرعة ريدلي |
Hayır, Ridley, adı Ridley'di. Ridley çok garip biriydi. | Open Subtitles | ' لا، ريدلي، ذلك كَانَ اسمَه، ريدلي. |
Ridley gülümsemedi bile. Sanki damarlarında buzlu su dolaşıyordu. | Open Subtitles | ريدلي لا يَتصدّعُ حتى a إبتسامة، مثل هو يُحْصَلُ على الماء المبردِ في عروقِه. |
Sağlık Bakanlığı'na göre, Barnett'in ölüm belgelerini imzalayan Dr. Ridley, ...1979'tan beri resmi olarak doktor değilmiş. | Open Subtitles | طبقا للـ " آيه إم آيه " ، دكتور " ريدلى " الذى " وقع شهادة وفاة " بارنيت رسميا ليس طبيبا منذ 1979 |
Joe Ridley, hızla ilerleyen yaşlanma süreçlerini durdurabileceğini düşünmüştü. | Open Subtitles | جوى ريدلى " ، إعتقد أنه يستطيع أن يأخذ كبرهم المعجل و يبطئه |
Joe Ridley'i tanırdım. O çocuklar umurunda bile değildir. | Open Subtitles | " لقد عرفت " جوى ريدلى إنه لم يكن يهتم بهؤلاء الأطفال |
Ridley'nin çantayı boşalttığı an işte Vivian ile havaalanındayken. | Open Subtitles | هنــا (رادلي) ينزل الصناديق في المطار مـــــــع (فيفيــــان) |
Hamuru içeriden itekler, kurabiye duvarlarından kaçmaya çalışır, Ridley Scott'ın göğüs-parçalayan uzaylıları gibi. | TED | ويبدأ بالدفع عكس العجينة من الداخل محاولاً أن يهرب من جدران الكعكة ككائن فضائي من مخترقات الجلد في أفلام رايدلي سكوت . |