"ritme" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإيقاع
        
    • الايقاع
        
    • إيقاع
        
    • إعزف الموسيقى
        
    • بالإيقاع
        
    İşin sırrı kendini ritme kaptırmakta... Biraz akıntıya kapılmak gibi. Open Subtitles الخدعة هي أن تذهبي مع الإيقاع كنوعاً ما إذهبي مع التدفق
    Normal ritme döndük. Open Subtitles ونحن مرة أخرى في الجيوب الأنفية الإيقاع.
    Yine de o büyük acı dönemlerinde kendimi içgüdüsel olarak annemin cd çalarına gidip gürültüyü bastırmak için sesi açtıktan sonra ritme göre dans ederken buldum. TED ولكنني خلال الأوقات العصيبة وجدت نفسي بالفطرة أتحرك نحو جهاز تشغيل الأقراص الخاص بأمي، أحرك مؤشر الصوت لأخفف الضجيج وأترك جسدي يتحرك على الإيقاع.
    O güç fark edilen ama sürekli ritme şükürler olsun aralıksız "tap-tap" diye ses çıkaran, o müzik... Open Subtitles بسبب ذلك الايقاع المستمر الغير ملحوظ تلك الموسيقى تلك النوته المستمرة
    Bilirsiniz işte ritme uyun. Sallan ve çalkala. Open Subtitles تعرفون ، الايقاع ليس له لون تعرفون ، فقط اهتزوا وتحركوا
    Şey, öncelikle, bu olan şeylerin hepsi... hepsi bir ritme dayalı gerçekleşiyor. Open Subtitles في الواقِع، سابِقاً، ما حدث كان مبنيَّـاً على إيقاع من نوعٍ ما.
    ritme göre oyna. Open Subtitles "إعزف الموسيقى المحلية"
    Charlie, bütün kadınlar, sahnede ritme ayak uydurabilen bir adamın yatakta ya da karavanda veya "Burning Man" festivali ilk yardım istasyonunda da ayak uydurabileceğini bilir. Open Subtitles تشارلي، جميع النساء يعلمن أن الرجل القادر على الاحتفاظ بالإيقاع على المسرح يستطيع الاحتفاظ بالإيقاع على السرير، أو في عربة أو في مركز الإسعافات الأولية في مهرجان الرجل المحترق
    Taraf olmak istememiştim. Sadece ritme ayak uyduruyordum. Open Subtitles لم أقصد أن أتحيز لكن أعجبني الإيقاع
    ritme uymamı bekleme ama. Open Subtitles طالما أننا لا نرقص على هذا الإيقاع
    ritme uymamı bekleme ama. Open Subtitles طالما أننا لا نرقص على هذا الإيقاع
    - Uçlarda yaşıyorum - ritme alışıyorum Open Subtitles * أعيش على السلك العالي* *أعتاد على الإيقاع*
    Ya çıkana kadar ritme devam edersin ya da ritmi bozar baştan başlarsın. Open Subtitles ثم تبدأ من الأول يجب أن تضخي حتى الإعادة -وإلا أفسدتي الإيقاع
    İşte böyle çocuklar. ritme ayak uydurun. Open Subtitles هيّا بنا يا رفاق، اعثروا على الإيقاع
    ritme uy. Open Subtitles حافظ على الايقاع
    ritme uyduğumda... Open Subtitles عندما امايل مع الايقاع
    ritme uyduğumda... Open Subtitles عندما اتمايل مع الايقاع
    Yıllar sonra, biri yazılarımın bir ritme sahip olduğunu söyledi. TED علق أحدهم بعد بضع سنوات أن كتاباتي تحتوي على إيقاع معين.
    Uyum sağlatacak bir şeye ihtiyacımız var bir ritme yekvücut gibi yürütecek bir şeye, askerde olduğu gibi. Open Subtitles نحن بحاجة إلى شيء ما ، مع... وتيرة ، إيقاع... شيء يمكننا من السير بإنسجام مثل النظام العسكري.
    ritme göre oyna. Open Subtitles "إعزف الموسيقى المحلية"
    ritme göre oyna. Open Subtitles "إعزف الموسيقى المحلية"
    Mike ritme ayak uydurmalısın. Ritmi hissetmiyorsun. Open Subtitles (يجب أن تشعر بالإيقاع يا (مايك يجب أن تشعر بالإيقاع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more