"rol oynadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • لو كنت تؤدى دورا
        
    • لعب دوراً
        
    • مُوثوقة
        
    • في موقعٍ
        
    • دورًا
        
    Bir rol oynadığını düşün. Bir fantezi. Open Subtitles فكر فى ذلك كما لو كنت تؤدى دورا انه خيال
    Bir rol oynadığını düşün. Bir fantezi. Open Subtitles فكر فى ذلك كما لو كنت تؤدى دورا انه خيال
    Bize güvenin, size Paddy's Pub'ın tarihte nasıl inanılmaz bir rol oynadığını anlatalım. Open Subtitles كونى على ثقة عندما نخبركِ بأن ملهى"بادي" لعب دوراً هاماً للغاية في التاريخ
    "Bay Jarrah'ın 11 Eylül saldırılarında rol oynadığını gösteren inanılır bir kanıt yoktur." Open Subtitles " لا يوجد دليل صادق " "أن السيد جراح لعب دوراً في هجمات الحادي عشر من سبتمبر"
    Arena Kulübü'nün üyelerini, birden fazla cinayeti içeren bir komploda ve aşırı tehlikeli bir madde üzerinde deney yapılmasında rol oynadığını söyleyen güvenilir bir kaynağımız var. Open Subtitles لدينا معلومات مُوثوقة. تُجرمأعضاءمن نادي"أرينا" في مؤامرة تتضمن العديد من عمليات القتل
    Arena Kulübü'nün üyelerini, birden fazla cinayeti içeren bir komploda ve aşırı tehlikeli bir madde üzerinde deney yapılmasında rol oynadığını söyleyen güvenilir bir kaynağımız var. Open Subtitles لدينا معلومات مُوثوقة. تُجرمأعضاءمن نادي"أرينا" في مؤامرة تتضمن العديد من عمليات القتل
    Birleşmenin gecikmesinde çok önemli bir rol oynadığını fark etti. Open Subtitles لقد أدركت أنها في موقعٍ متميّز كي تُعطّل الإندماج
    Yolculuğunuzda size yardımcı olan herkesin hedeflerinize ulaşmada büyük rol oynadığını anlamanız gerekiyor. TED فيجب أن تفهموا أن كل من يساعدكم في رحلتكم يلعب دورًا كبيرًا في إيصالكم لأهدافكم.
    Birleşmenin gecikmesind çok önemli bir rol oynadığını fark etti. Open Subtitles لقد أدركت أنها في موقعٍ متميّز كي تُعطّل الإندماج
    Birleşmenin gecikmesinde çok önemli bir rol oynadığını fark etti. Open Subtitles لقد أدركت أنها في موقعٍ متميّز كي تُعطّل الإندماج
    Ayrıca kostümlerin hikâye anlatımında önemli bir rol oynadığını işin başında öğrendim. TED كما تعلمتُ مبكراً أيضاً أن الأزياء يمكنُ أن تلعب دورًا مهماً في سرد القصص.
    Ve bu bana, genel manada fakirlerin hapsedilmesinin borçlu hapsi bağlamının dışında, adalet sistemimizde bariz ve merkezi bir rol oynadığını hatırlattı. TED وذكَّرني هذا بأن سجن الفقراء عموماً، حتى خارج سياق سجن المدينين، يلعب دورًا واضحًا جدًا ومركزيًّا في نظامنا القضائي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more