Başka birinin romanındaki bir karakter olmayı umarak sürtüyordun. | Open Subtitles | تمشي في الأنحاء كأنك تأمل أن تكون شخصية في رواية أحدٍ ما آخر |
Evet. Tıpkı Benjamin Constant'ın romanındaki kişi gibi. | Open Subtitles | -نعم،مثل الشخصية في رواية بينيامين كونستان. |
Aynı zamanda Mazoni'nin romanındaki... bir karakter gibi, veba taşıyorum. | Open Subtitles | مثل شخصية من رواية لمانزوني |
"Kasvetli Ev" romanındaki karakterlerden biri olan Bay Krook, kendi kendine tutuşmuştu. | Open Subtitles | لقد إستخدم الإحتراق التلقائي ليقتل (واحداً من شخصياته, السيد (كروك "في رواية "بليك هاوس |
Romantik Fransız romanındaki hayalî bir âşık ile değil de benimle Nick Twisp ile. | Open Subtitles | وليس مع بعض عاشق الخيال في رواية رومانسية الفرنسية... ... ولكن معي... ... نيك Twisp. |
Bir John Le Carre romanındaki soğuk savaş zamanı kullanılan kutular gibi. | Open Subtitles | كأنّه صندوق تسليم في الحرب الباردة في رواية لـ(جون لو كاريه)، |
Tıpkı şu "Gotik Deniz" romanındaki ana karakter gibi seri katil Joe Carroll'ın hayatı bir yangında diri diri yanarak ölmesiyle son buldu. | Open Subtitles | مثل الشخصية الرئيسية في رواية "البحر القوطي" (انتهت حياة القاتل المتسلسل (جو كارول |
Arkadaşlığımız kötü başlamış olabilir ama aynı Stephen King'in Christine romanındaki perili 58 model Plymouth gibi istesen de öldüremezsin. | Open Subtitles | قد تكون صداقتنا بدأت بداية غير ثابتة لكنها مثل الـ 58 بلايموث المسكونة في رواية "كريستين" لـ ستيفن كينق لا تستطيعون قتلها |
Bu onun Joe Carroll'un romanındaki bölümü. | Open Subtitles | هذا هو فصلها في رواية (جو كارول) |