| Evet. Ama belki Rosalee'yle o ne tür bir Wesen aradığımızı biliyordur. | Open Subtitles | لا، لكن ربما هو و روزالي يعلمون بنوع الفيسن الذي نتعامل معه |
| - Nick, kraliyet durmayacak. Gelip Monroe ve Rosalee'nin evinde seni arayabilirler. | Open Subtitles | نيك، الملكيّون لن يتوقّفوا، إحتمال سيذهبون للبحث عنك عند مونرو و روزالي |
| Rosalee'ye, çocuklar yararına Tad Hamilton'la randevu için yardım? | Open Subtitles | هلا ساعدت روزالي لربح موعد مع تاد هاملتن للمساعدة في انقاذالأطفال؟ |
| - Bu kim şimdi? - Rosalee çıktı. Sizin de gitmeniz lazım. | Open Subtitles | روزلي غادرت، وهذا ما اظن به عليكما فعله الان. |
| - Rosalee'yi giderken gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت روزلي تقود مبتعدة. -هل انت بخير هُنا؟ |
| Çok büyük aşk reddedilince, insanın içinde bir şey ölür Rosalee. | Open Subtitles | عندما يرفض حبّ عظيم يا روزالي شيء داخل الرجل يموت |
| Balaylarını bir kenara bıraktıkları için Monroe ve Rosalee'ye teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أشكر "مونرو" و "روزالي" لأجل تخليهما عن شهر عسلهما |
| Wu, baharatçıda Monroe ve Rosalee'yleyiz. | Open Subtitles | وُو، نحن في محل التوابل مع مونرو و روزالي |
| Monroe'yla Rosalee'nin düğününden önceki "Juliette"le geçirdiğin o öğleden sonrayı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكر فترة بعد الظهيرة تلك الجامحة مع جولييت قبل زفاف مونرو و روزالي ؟ |
| Evine döndüğümüzde, Monroe ve Rosalee güvende olunca arayacağım ben seni. | Open Subtitles | سأعاود الإتصال بك ، و مونرو و روزالي في أمان |
| Hayır, Rosalee evsiz barksız biridir diye düşündü. | Open Subtitles | كلا روزالي تعتقد انه بلا ماوي او شئ من قبيل ذلك |
| Yani ne Rosalee'yi alan çocuklarla kızı alanlar aynı çocuklar mı? | Open Subtitles | اذا ماذا تقول , ان من اخذ روزالي بعض الاطفال ربما يكونوا هم ايضا من اخذوها |
| Her neyse, Rosalee şu Josef Nebojsa hakkında inanılmaz bir şey buldu. | Open Subtitles | علي اي حال روزالي وجدت اغراضا لا تصدق عن يوسف نيبوجا |
| Ben yokken Rosalee sen ve Kelly ile burada kalacak. | Open Subtitles | روزالي ستكون هنا معك انتي وكيلي اثناء غيابي |
| Rosalee Adalind'e bana söylemesi gerektiğini söylemiş ama söylemedi. | Open Subtitles | روزالي اخبرت اداليند ان تخبرني ولكنها لم تفعل |
| Rosalee senin için Tad Hamilton. | Open Subtitles | روزالي هي تاد هاملتن بالنسبة لك |
| Monroe'yla Rosalee'nin peşindeki grup bu. | Open Subtitles | هذه هي المجوعة التي كانت ترعب "مونرو" و "روزالي". |
| Rosalee'yle Monroe'ya birlikte uzun, mutlu ve gizemli bir hayat dilemek istiyorum. | Open Subtitles | فقط أريد أن أتمنى (ل(روزلي) و (مونرو حياة طويلة, وسعيدة وغامضة معاً. |
| Monroe'yla Rosalee'yi ve hepinizi tanımak muhteşem ve sıra dışı bir tecrübe oldu. | Open Subtitles | هذه كانت تجربة رائعة وغريبة مقابلة ومعرفة مونرو) و (روزلي) و أنتم جميعاً). |
| Rosalee yanımda. Sesini hoparlöre verdim. | Open Subtitles | أنا مع روزلي انت على مكبر الصوت |
| Sadece Monroe, sadece Rosalee değil. Monroe ile Rosalee. | Open Subtitles | ليس مونرو , و ليس روزالى ولكن مونرو و روزالى |
| Rosalee'nin kardeşi, ülkeyi terk etmek isteyen bir Wesen'ın gideceği kişidir. | Open Subtitles | شقيق (روسلي) كان هو المحطة الأخيرة للخروج من البلاد |