Rosalyn, işine gelse kendi yaratıcını bile gerçek ölüme gönderirdin. | Open Subtitles | روزالين, أنتِ ستعلنين عقوبة الموت الحقيقي على صانعك إذا كان فيه خدمة لبرنامجك السياسي |
Kısa bir süre sonra bir görüşmemiz var ve burada biraz zaman geçirip kendimi Rosalyn Graham'ın katilinin yerine koyabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | من المقرر ان نذهب لمقابلة قريبا وظننت بان قضائي للوقت هنا سيساعد في فهمي لتفكير قاتل روزالين كراهام |
Rosalyn Graham'ın avukatının şirketini ziyaret ettim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لشركة المحامي لـ روزالين كراهام |
Ancak şimdi Rosalyn'in mülkü bağlandığı için Hull haklarını talep edemez. | Open Subtitles | ولان بما ان ممتلكات روزالين موقوفه هال لا يستطيع الحصول على حقوقها |
Peşine düşerler. Rosalyn, çocuğun ve senin için bu ülkede yaşamak çok zor hâle gelir. | Open Subtitles | و سوف يتم الإمساك بك و سيكون من صعب على (روزلين) و إبنك العيش في هذه البلاد. |
Sana göre Rosalyn'i öldüren kişi Hull'un projesinin ilerlemesini durdurdu. | Open Subtitles | تظن بان من قتل روزالين فعل ذلك ليوقف تقدم مشروع هال |
Rosalyn Graham'ın özellikle projenizi engellemek için öldürüldüğüne inanıyoruz. | Open Subtitles | لقد اسئت الفهم نحن نعتقد بان روزالين قتلت فقط لأيقاف مشروعك |
Rosalyn'in ölümü ile Hull'ın projesi rafa kalkınca bu insanların da işleri bitti mi? | Open Subtitles | موت روزالين يوقف بناء مبنى هال وهؤلاء الناس يقومون بانهاء المنظمة بعد يوم؟ |
Gayri mülklerinin ve hava haklarının mahkemelik olması için Rosalyn Graham'i öldürdü. | Open Subtitles | بدون ان يضر بسمعته لذا قتل روزالين كراهام لياخذ ملكيتها |
Karım Rosalyn beni cepte görüyordu. | Open Subtitles | أخذت زوجتي روزالين لي أمرا مفروغا منه. |
Karım Rosalyn beni hafife aldı. | Open Subtitles | أخذت زوجتي روزالين لي أمرا مفروغا منه. |
Yani, Rosalyn binasını Hull'a mı satıyordu? Binayı değil. | Open Subtitles | اذن روزالين كانت ستبيع هال بنايتها |
Yani Hull'un Rosalyn'in hava hakkına ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لذا اراد هال حقوق الهواء لـ روزالين |
Rosalyn Graham, 76 yaşında. | Open Subtitles | هذه روزالين غراهام، 76 سنة |
Rosalyn zorlu bir ihtiyar karıydı. | Open Subtitles | روزالين كانت امرأة مسنة قوية |
Evet, oradaki Rosalyn'in binası. | Open Subtitles | يقصد انه شخص يحاول السيطرة** ** على سوق العمل للعقارات ... نعم ، هذه بناية روزالين هناك |
Rosalyn'in cinayeti büyük ihtimalle projeyi bitirecek. | Open Subtitles | مقتل روزالين سيوقف المشروع |
Bayan LaBelle arkadaşınız Rosalyn'le bu sabah konuştum. | Open Subtitles | السيدة (لابيل). لقد تحدثت مع صديقك، (روزالين) هذا الصباح، |
Onu Rosalyn'le bırakacak değilim. Kadın dengesiz! Seni kullanıyor. | Open Subtitles | ـ لن أتركه مع (روزلين)، إنها طائشة ـ إنها تتلاعب بك |
Beni dinlemiyorsun. Rosalyn gelmiş gelmemiş umurumda değil. Sadece işini yap, tamam mı? | Open Subtitles | إنصت لا أكترثّ لقدوم (روزلين) لإتمام عملك وحسب, حسناً؟ |
Ben Rosalyn değilim, o boktan şeyi giymeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لستُ (روزلين) و لا أسعى لتلك التفاهاتّ. |