| rozetime bahse girerim ki, kim yaptıysa belirli bir şeyin peşindeydi. | Open Subtitles | حسنًا أراهن على شارتي أن أي من فعل ذلك كان يبحث عن شيء على وجه الخصوص |
| Elinizi rozetime koyun ve bu işi bitirelim. | Open Subtitles | بأن تضع يدكَ على شارتي و نحل هذه المسألة |
| Yavaşça rozetime uzanacağım ve senin oraya atacağım bir bak istersen. | Open Subtitles | سأصل إلى شارتي ببطئ.. وسألقيها لك والق نظرة فحسب.. |
| Esas canımı sıkan, enselediğinde yüzlerinde beliren ifade "rozetime leke süren bir şerefsiz olduğumu ne cüretle ima edersin?" olur. | Open Subtitles | ما يزعجني هو أنّه حينما تصفهم بذلك يرمقك بتلك النظرة كيف تجرؤ على تدنيس شارتي ؟ |
| Eğer bunları sana anlatırsam rozetime ihanet etmiş olacağım. | Open Subtitles | ولو أعطيتها لك فأنا أخون شارتي |
| Bu yüzden rozetime el konulacak, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أني سأفقد شارتي بسبب هذا. |
| - Eli silahına gidiyordu. - rozetime gidiyordu. | Open Subtitles | كان يحاول الوصول إلى سلاحه - كنت أحاول الوصول إلى شارتي - |
| rozetime uzanacağım. Yavaş hareket edeceğim. | Open Subtitles | سأوريك شارتي ببطئ |
| rozetime ulaşacağım. | Open Subtitles | إنني أمد يدي نحو شارتي. |
| - Geri çekil. - rozetime uzanıyorum. | Open Subtitles | . تراجعي - . سوف اريك شارتي - |
| Sadece rozetime uzanacağım. | Open Subtitles | سأخرج شارتي |
| rozetime saygı duymadı. | Open Subtitles | لم يحترم شارتي |