| Bu, acı çeken ruhlar için olan bir katolik duasından türemiş. | Open Subtitles | إنه نوع من الإشتقاق عن الصلوات الكاثوليكية للأرواح المعذبة |
| Bu yüzden insanlar kemikleri toplayıp şeytani ruhlar için ayrılmış ebedi ikametgâhına bıraktılar. | Open Subtitles | ثم قام البشر بأخذ العظام وجلبوها إلى مكان إستراحتها النهائي للأرواح الخطرة |
| - Unalaq, avatarın aksine ruhlar için gerçek bir dost olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | أونولاك قد أثبت بأن يكون صديقا حقيقيا للأرواح , بخلاف الأفتار |
| Yaralı ruhlar için dua buluşması. | Open Subtitles | إنهـا صـلاة لأجل الأرواح الجريحـة. |
| Söyle? Zavallı ruhlar için mi? | Open Subtitles | لأجل الأرواح المسكينة؟ |
| İyiyle kötü arasında arada kalan ruhlar için. | Open Subtitles | للأرواح التي ُتترك معلقة على ميزان الحساب. عالقة بين الخير والشر. |
| Babam, pek muhterem papaz Lewis, "Araf" diye bir yer olmadığını, kayıp ruhlar için cennetle cehennem arasında bir yer olmadığını söylüyordu. | Open Subtitles | والدي , الكاهن الطيب لويس قال انه لا يوجد هناك عذاب في النار لا مكان للأرواح التائهة بين الفردوس والجحيم |
| cennetteki bütün ruhlar için herşey açık mı? | Open Subtitles | أكل الأشياء واضحة للأرواح فى الفردوس ؟ |
| HENÜZ HÜKÜMLERİ VERİLMEMİŞ RUHLAR İÇİN BİR ORTA DÜNYA VARDIR | Open Subtitles | العالم الوسط موجود للأرواح التي * * لم يُكتب قدرها بعد |
| Gelemezsin çünkü o kapılar ruhlar için. | Open Subtitles | لا تستطيع لأن الباب مخصوص للأرواح |
| Azaptaki zavallı ruhlar için sen de dua et. | Open Subtitles | اتل بعض الصلوات للأرواح المسكينة في (المطهر) |
| Burası ruhlar için bir hamam. | Open Subtitles | انه مركز استحمام للأرواح |
| Kayıp ruhlar için. | Open Subtitles | أوعية للأرواح التائهة |
| Saf ruhlar için olan bir yer değil. | Open Subtitles | إنه ليس مكانٍ للأرواح النقية. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 