Kanını, terini ve ruhunun bir kısmını yabancı bir toprakta bırakmıştı. | Open Subtitles | خلّف وراءهُ دماء، و عرق، و قطعة من روحه في أرض غريبة |
Hortkuluk, birinin ruhunun bir parçasını sakladığı nesne olarak bilinir. | Open Subtitles | الـ"هوركروكس" عبارة عن غرض يُـخفي فيه الشخص جزءاً من روحه. |
Hortkuluk, birinin ruhunun bir parçasını sakladığı nesne olarak bilinir. | Open Subtitles | الـ"هوركروكس" عبارة عن غرض يـُخفي فيه الشخص جزءاً من روحه. |
Anayasayı, gerçeği tahrif ederseniz... sadece bir kasabayı değil, Amerikan ruhunun bir parçasını da yok edersiniz. | Open Subtitles | إذا تلاعبت بالحقيقة وبالرئيس والبلاد والدستور أنت لا تقتل بلدة وحسب بل جزء كبير من روح أميركا سيدي |
Adele, ülke ruhunun bir parçası haline geldi. | Open Subtitles | أصبحت (أديل) جزء من روح البلاد. |
Kanıma ruhunun bir parçasını. | Open Subtitles | ترك بعضاً من روحه فى دمائــــــــــى. |
Açıkça, onun ruhunun bir parçası senin de içinde. | Open Subtitles | من الواضح أن جزء من روحه بقيت معك |
Ölümden döndüğünden beri sanki ruhunun bir parçası mezarda kalmış gibi. | Open Subtitles | منذ انبعاثه من الموت، وكأن... وكأن جزءاً من روحه بقي في القبر. |
Müzik onun ruhunun bir parçası gibiydi... | Open Subtitles | بدت الموسيقى و كأنّها جزء من روحه... |