Bu ibareyle ışıkları söndürmek gibi sıradan bir iş çevreye katkı sağlamaya dönüşebilir. | TED | هذا المؤشر يعيد صياغة نوع المهمة الدنيوية في إطفاء الأنوار وتحويلها بدلاً من ذلك إلى مساهمة بيئية |
Şimdi tek yapmam gereken şey şu yangını söndürmek. | Open Subtitles | و الآن، كل ما عليه فعله هو إطفاء هذه النيران |
Buradan canlı çıkabilmemiz için yapabileceğimiz tek şey evin kalbini bulmak ve ateşi söndürmek. | Open Subtitles | و نخمد النيران -ألا يوجد هناك بدائل أخرى؟ |
Artık nefessiz kaldığım için... mumları söndürmek için birazcık yardımınızı rica edeceğim. | Open Subtitles | و الآن بعد نفاذ طاقتي أنا بحاجة لبعض المساعدة لإطفاء هذه الشموع |
Bunu, yangını söndürmek için kullanırız. | Open Subtitles | نستخدم ذلك لنخمد النار |
çünkü yangını söndürmek için söz verdiklerinde bunu yapıyorlar. | Open Subtitles | لأنها عندما تعد بإخماد النار فإنها تفي بذلك |
Bütün yangınları tamamen söndürmek yerine bazılarının işini yapmasına, ormanları seyretmesine ve yanıcı ölü örtüyü yok etmesine izin vermeliyiz. | TED | بدلاً من إخماد كل الحرائق يجب أن نعيد بعض تلك الحرائق للعمل لتقليم الغابات وتقليل الوقود الميت |
6-7 bin yaşındaki bir evrene inanmak galaksinin büyük bir kısmındaki ışığı söndürmek anlamına geliyor. | Open Subtitles | كي نُؤمن بِكَون صغير بعمر ستة أو سبعة آلاف سنة علينا إطفاء الضوء من أغلب المجرة |
Yangını söndürmek için 42 itfaiye aracı gelmesine karşın ancak şu an söndürmeye başladılar. | Open Subtitles | و على الرغم من أرسال 42 سيارة إطفاء إلى الموقع لإخماد الحريق لم يستطيعوا حتى الان اخماد الحريق |
Savaşın şu lambayı söndürmek kadar kolay olduğu yüksek teknoloji çağında yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحننعيشفي عصرعاليالتكنولوجيا، حيثخوضالحروب... ببساطة إطفاء النور ... |
Ve ben de, bir açıklama istedim, var olmayan bir yangını söndürmek için, neden bu kadar uğraşıyorsun. | Open Subtitles | وأناأسألكتفسيراً... . عن لماذا تريدين إطفاء حريق لم يحدث بعد ؟ |
Buradan canlı çıkmamızın tek yolu kalbi bulup, ateşi söndürmek. | Open Subtitles | و نخمد النيران -ألا يوجد هناك بدائل أخرى؟ |
Şöminedeki ateşi söndürmek istiyorsak, evin içine girmeliyiz. | Open Subtitles | لكي نخمد النيران يجب أن ندخل |
- Korkarım onu söndürmek zorundasın. -Tanrı aşkına burası bir bar. | Open Subtitles | ــ أخشى أنك مضطرة لإطفاء لفافة التبغ ــ إنها حانة |
Reno Gazetesinde... bir yangının... yangını söndürmek için gerekli olan suyun... ve Delmer Darion adında bir dalgıcın haberi vardı. | Open Subtitles | في يونيو 1983 كانت هناك قصة حريق و كمية المياه التي استُخدِمَت لإطفاء الحريق |
Bunu, yangını söndürmek için kullanırız. | Open Subtitles | نستخدم ذلك لنخمد النار |
Bir nevi ekonomik Pearl Harbour. Yangını söndürmek için bir yol bulmak zorundayız. | Open Subtitles | كما حدث تماما في "بيرل هاربر" فعلىنا أن نقود بإخماد النيران |
Kendi başlattığın yangını söndürmek için niçin bana yardım etmiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تسعدني في إخماد النيران التي بدأت أنت في إشعالها؟ |
Efendinin evi yansa, söndürmek için ilk koşan ev zencisi olurdu. | Open Subtitles | ، إذا إشتعل منزل السيد ... زنجي المنزل .هو الذى يهب ليطفيء الحريق |
Ayrıca deyim yerindeyse yangını söndürmek için biraz yardım işine yarar diye düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت أن بإمكانك الحصول على بعض العون تعلمي، لإخماد الحرائق، إن جاز التعبير |