Dünyayı gezip görmek istediğini söylüyorsun ama daha şu kapıdan çıkamıyorsun! | Open Subtitles | انت تقول انك تريد الخروج لرؤية العالم لكنك لن تخرج من هذا الباب |
Elmaları istediğini söylüyorsun ama armutları istiyorsun. | Open Subtitles | تقول انك تريد تفاح عندما تكون تريد برتقال |
Hep yanımda olduğunu söylüyorsun ama aslında gerçekte hiç de öyle değilsin. | Open Subtitles | دائما تقول انك هنا لاجلي لكن لم تكن هناك فعلا |
Yani bütün bunları bildiğini söylüyorsun ama yine de benimle oyun oynuyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أنك تعرف كل هذا ومازلت تلعب الألعاب معي ؟ |
Bizi diğer kurbanların cesetlerine götüreceğini söylüyorsun ...ama bunun yerine senin kaçışına yardım için tasarlanmış bir tuzağa götüreceksin. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تقودنا للعدد المُتبقى مع الضحايا لكن بالمقابل ، فأنت تسير بنا نحو كمين تم نصبه لنا |
Anlıyorum. Oh... bence anladığını söylüyorsun ama anlamıyorsun, tam olarak değil. | Open Subtitles | أنت تقولين بأنك تتفهمين الأمر و لكنك لست كذلك, ليس تماماً |
Bir şey söylüyorsun ama gözlerin başka bir şey söylüyor. | Open Subtitles | أنت تقولين شيء ... ....... لكن عيونك تقول شيء آخر |
Sevgi için ölmek istediğini söylüyorsun ama ölmek veya sevgi hakkında hiçbir şey bilmiyorsun! | Open Subtitles | انت تقول انك تريد الموت من اجل الحب وانت لا تعلم اى شىء عن الموت -ولا تعلم اى شىء عن الحب |
Onu sevdiğini söylüyorsun, ama ona yaptığına bak. | Open Subtitles | انت تقول انك تحبها لكن انظر ماذا فعلت |
Kardeşini tanımadığını söylüyorsun ama aslında tanıyorsun. | Open Subtitles | تقول انك لا تعرف اخاك , لكنك تعرف |
Beni geldiğim yere götürdüğünü söylüyorsun ama beni ormanda bulmuşsun. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تأخذني للمكان الذى أتيت منه ولكنك وجدتني في الغابة |
İnsan köyüne gitmek istediğini söylüyorsun ama ben burada da insan olabilirsin diyorum. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تريد الذهاب إلى قرية البشر أنا أقول أنه يمكنك أن تكون رجلاً هنا |
Benden büyük olduğunu söylüyorsun ama, söylediğim her kelimeyi tekrar ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول أنك أكبر مني لكنك تردد كل كلمة أقولها... |
Peki, bunu söylüyorsun ama sırlar bir şekilde çıkış yolu bulur. | Open Subtitles | أنت تقولين هذا لكن الاسرار لديها طريقة للتخرج للعلن |
Bunu hep söylüyorsun ama her nisanda vergilerini halletmemi istediğinde beni sevmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقولين ذلك ولكن كل شهر أبريل عندما تريدين الانتهاء من ضرائبك أنت تحبينني |
Kötü bir şey söylüyorsun ama iyi bir şey gibi geliyor. Bayıldım buna. | Open Subtitles | أنت تقولين أشياء منافيه ولكنها تبدو إيجابيه، تعجبني |