"söylediğim için üzgünüm" - Translation from Turkish to Arabic

    • يؤسفني قول
        
    • آسف لقول
        
    • آسفة لقول
        
    • آسف لإخبارك
        
    • آسفة أنني
        
    • آسفة لقولي
        
    • آسف أن أقول
        
    • آسف لأخبارك
        
    • اسف لقولي
        
    • يؤسفني أن أقول
        
    • آسف لاخبارك
        
    • آسف لقولي
        
    • اسف لقول
        
    Öyleyse bunları söylediğim için üzgünüm ve elimden gelirse bununla ilgili bir şeyler yapmak istiyorum. Open Subtitles حسناً، يؤسفني قول هذا ولكن سأبذل قصارى جهدي
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama oğlunun başına gelenlerin üzücü gerçeği, belki de umabileceğinin en iyisidir. Open Subtitles آسف لقول ذلك ولكن الحقيقة المؤلمة هي أن ما حدث لابنك ربما يكون الأفضل فيما تمنيته
    Evet efendim. Bunu size söylediğim için üzgünüm ama kardeşiniz öldü. Open Subtitles أجل يا سيدي، آسفة لقول ذلك أخشى أن شقيقك قد توفي
    Sana bunu söylediğim için üzgünüm ama bu başarılı değil. TED أنا آسف لإخبارك بهذا، ولكنني لا أعتقد أن منتجك ناجح.
    Neden öyle söyledim bilmiyorum, neden yalan söylediğimi bilmiyorum ama söylediğim için üzgünüm. Open Subtitles و لا أعلم لم قلت ذلك. لا أعلم لم كذبت لكنني آسفة أنني كذبت.
    Seni üzecek şeyler söylediğim için üzgünüm. Open Subtitles آسفة لقولي تلك الأشياء إن كانت قد أزعجتكِ
    Sana bunu söylediğim için üzgünüm, ama uyandığında yaptığın şeyler veya söylediğin şeyler için kendini suçlu hissedeceksin. Open Subtitles لكن أنا آسف أن أقول لك أنه عندما تستيقظ ستشعر بالذنب بسبب الأشياء التى قلتها أو فعلتها
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama cumartesi günü veda konuşmasını sen yapmayacaksın. Open Subtitles , آسف لأخبارك بهذا, لن نستلم خطابك الختامي يوم السبت لماذا؟
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama senin David'in çabuk güvenen bir adamdı ve bu da işleri çocuk oyuncağı yaptı. Open Subtitles وانا اسف لقولي ان (ديفيد) كان محل ثقة والذي يجعل الأمور
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama orası insanların intihar ettiği bir yer. Open Subtitles يؤسفني قول هذا, ولكنه مكان معروف بإقدام الناس على الإنتحار به.
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama orası insanların intihar ettiği bir yer. Open Subtitles يؤسفني قول هذا, ولكنه مكان معروف بإقدام الناس على الإنتحار به.
    Bunu burada ve şu anda söylediğim için üzgünüm ama bu dünya bütün bilebileceğimiz tek şey. Open Subtitles ...يؤسفني قول هذا هنا و في هذه الأوقات ...و لكن هذه الأرض
    Dinleyin, Bayan White, bunu söylediğim için üzgünüm, ama ben... Open Subtitles استمعى يا سيدة " وايت " ، آسف لقول ذلك و لكنى
    Marley, bunu söylediğim için üzgünüm, ama hiç gelişme yok. Open Subtitles "مارلي"، أنا آسف لقول هذا و لكن لا يوجد أي مستجدات.
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama, buraya ayak bastığımdan beri, sanki herkes beni kandırıyormuş... gibi içimde rahatsız edici bir his vardı. Open Subtitles .. أنا آسفة لقول ذلك .. ولكن لدي ذلك الشعور الحقير أن الجميع يعبث بي منذ أن وصلت هنا
    Ama aslında bunu söylediğim için üzgünüm ama... başka neyi var görmüyorum. Open Subtitles لكـن بصراحـة و أنـا آسفة لقول هـذا لا أرى مـا يميـزهـا غير ذلك
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama ormanda bir ceset bulundu. Open Subtitles أنا آسف لإخبارك هذا لكن تم إيجاد جثة في الغابة
    Sana yalan söylediğim için üzgünüm. Biliyorum senin de kendi problemlerin var. Open Subtitles آسفة أنني كذبت عليكِ أعلم أن لديكِ مشاكلكِ
    Hayatında aşk ve seks olmadığını söylediğim için üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة لقولي أنكِ لا تملكين حبًا أو جنسًا في حياتك.
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama büyük bir ilerleme kaydedemezsek bazılarını işten çıkarmaya başlayacağız. Open Subtitles لذلك، وأنا آسف أن أقول دون تحسينات كبيرة، نحن ستعمل أن تبدأ وضع بعض الناس حالا.
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama Jessica öldü. Open Subtitles آسف لأخبارك هذا لكن (جيسيكا) توفَت
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama beni hiçbir şey ısıramaz. Open Subtitles يؤسفني أن أقول لكِ أن لا شئ يقدر على هذا قط
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama ödül alamayacaksınız. Open Subtitles آسف لاخبارك هذا يا امي لكنّك لن تستلمي أيةّ جائزة
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama benim birşey yapmam için çok geç. Open Subtitles آسف لقولي هذا, لكن الوقت تأخر بالنسبه لي لأفعل أي شيء لأبنك
    Bunu söylediğim için üzgünüm. Sen kaliteli bir parça değilsin, aptal! Open Subtitles انا اسف لقول هذا , و لكنك لا تملك مؤهلاتبرينستون,أيهاالأحمق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more