"söylediğim zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما قلت
        
    • عندما أقول
        
    • عندما اقول
        
    • حين أقول
        
    • عندما أخبرت
        
    • عندما أخبرتك
        
    • عندما أخبرتها
        
    • عندما أخبرك
        
    • حين أخبرك
        
    • عندما أخبرته
        
    • اقوله عندما
        
    • حينما أقول
        
    Bak, sana Batı bölgesini alabileceğini söylediğim zaman tüm 11 Eyaleti kastetmemiştim! Open Subtitles أنصت، عندما قلت بأنك ستأخذ الأراضي الغربية لم أقصد الولايات الإحدى عشر
    Buraya geleceğini söylediğim zaman, bu konuda kötü bir kehanette bulundu. Open Subtitles عندما قلت بأنك ستأتي هنا تنبأ بوقوع كارثة
    Bunu söylediğim zaman, insanlar kanseri tedavi etmek için çalıştığımızı zannediyor. TED عندما أقول ذلك الآن، يسمعُ أغلب الناس أنني أقول أننا نعمل على علاج السرطان.
    Bu savaş, ben bittiğini söylediğim zaman bitecek. Open Subtitles هذه المعركةِ انتهت عندما أقول بأنها انتهت
    Şimdi sen, söylediğim zaman ipi çekmek için hazır olmalısın. Open Subtitles يجب ان تكون مستعدا لشد الحبل عندما اقول لك.
    Ben hazır olduğumuzu söylediğim zaman hazır oluruz. Open Subtitles ماذا ، سنكون مستعدين حين أقول أننا مستعدين
    Derevko'ya defteri alacağımı söylediğim zaman binanın güvenli olduğunu söylemişti. Open Subtitles عندما أخبرت دريفكو أنا كنت أدخل لإسترجاع الدليل، أخبرتنا بأنّ البناية كانت آمنة للدخول.
    Ben yapamayacağımızı söylediğim zaman adamlarımın suratlarını görmeliydiniz... Open Subtitles لو رايت وجوه الابطال عندما قلت لهم اننا لن نذهب
    Ona öldüreceğini söylediğim zaman çok korkmuştu. Open Subtitles عندما قلت أنك ستقول أنها مساعدتك هذا أخافها أكثر من أي شيء
    Söylemem gerekeni söylediğim zaman söyledim. Open Subtitles حسنا, تعلم, أنا قلت ما أحتجت أن أقول عندما قلت
    "Bu yüzden seni affettiğimi söylediğim zaman sesimdeki gücü duymanı istiyorum çünkü seni seviyorum." Open Subtitles لذا أريدك ِ أن تصغى إلى القوة الكائنة بصوتى عندما أقول لك ِ إنى أسامحكِ لأننى أحبك ِ
    Bir kadına yalan söylediğim zaman kafa sallayıp onaylayacaksın. Open Subtitles عندما أقول كلاما غير صحيح هز رأسك و وافقني على كلامي
    O zaman kim bilir bu yazının sana ait olmadığını söylediğim zaman nasıl bir tepki verecek! Open Subtitles حسناً ، لا أستطيع أن أتخيل كيف ستكون ردة فعله عندما أقول له بأنكِ لم تقومي بكتابة تلك الصفحة
    Ben söylediğim zaman gidebilirsiniz. Daha önce değil. Özür dilerim, Şef Gunderson. Open Subtitles ستغادر من هنا عندما اقول ذلك ,وليس قبله عذرا سيد جندرسون
    Tamam, burada Kanun benim, o yüzden söyleyeceklerimi söylediğim zaman beni dinleyeceksiniz ve bu işi atlatacağız. Open Subtitles حسناً ، انا القانون هنا لذا سوف تستمعوا لما اقوله عندما اقول ، وسوف ننجزها
    Bunu söylediğim zaman yalan söylemediğimi biliyorsun. Open Subtitles وانتِ تعلمي أنني حين أقول ذلك فأنا لا أكذب
    söylediğim zaman küreklere asılmamız gerekecek. Open Subtitles سيكون عليكما التجديف بقوة حين أقول لكما
    Aileme Lex Luthor'a karşı seçime gireceğimi söylediğim zaman en basit ifade ile şaşırmışlardı. Open Subtitles عندما أخبرت عائلتي بأنني في الحقيقة قررت الترشح ضد ليكس لوثر كانوا متفاجئين، على الأقل دعونا نقول
    - Teknik olarak, evet sana işlerimizi hızlandırmamız gerektiğini söylediğim zaman. Open Subtitles - فنيـًا، فعلت - عندما أخبرتك بأننا يجب أن نسابق الوقت
    Birkaç aylık ömrü kaldığını söylediğim zaman dedi ki, "Ah, hayır, Doktor, o kadar uzun değil." Open Subtitles عندما أخبرتها أنها مسألة شهور : قالت " كلا , أيها الطبيب . ليس بهذا القدر "
    söylediğim zaman, yüzünün aydınlanma şeklini görmek istedim. Open Subtitles أردت رؤية وجهك يشرق عندما أخبرك
    Ciddi olmak gerekirse, uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz ve ben sana bize güvenmen gerektiğini söylediğim zaman anlayışla karşılamanı umuyorum. Open Subtitles بمنتهى الجدية لقد عملنا معاَ عدة سنوات وآمل أن تفهم حين أخبرك عليك أن تثق بنا في ذلك
    Zavallı babam, çayıma artık şeker atmayacağımı söylediğim zaman az kalsın çıldırıyordu. Open Subtitles أبي الفقير جن جنونه تقريبا عندما أخبرته بأني توقفت عن تناول السكر في الشاي
    Bu gece sadece seks tedariği için geldiğimi söylediğim zaman. Open Subtitles لذلك سامحيني مقدماً .. حينما أقول أنّي هنا الّليلة .. لأنّني مهتمٌ بنيل الجنس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more