"söylemeden edemeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• يجب أن أخبرك
• علي أن أقول
• علي القول
• عليّ أن أقول
• يجب أن أقول ذلك

Söylemeden edemeyeceğim, son bölüm eklendiğinde bile... mülkiyet karinelerini neyin sınırlandıracağı... ya da hafifletici unsurların neler olduğu anlaşılmıyor.
يجب أن أخبرك أيها المفوض أنه حتى مع إضافة الجزء الأخير لا أفهم ما الذي يؤهل أو لا يؤهل بالضبط أو يبرر تخمين الملكية

Söylemeden edemeyeceğim, 7:10 yataklı tren ve 7:12 manzaralı vagon.
يجب أن أخبرك ، 710 عربة نوم للقطار و712 عربة قطار ؟

Söylemeden edemeyeceğim hayatım bu gece son derece çekicisiniz.
و علي أن أقول يا عزيزتي أنك جميلة جداً الليلة

Söylemeden edemeyeceğim, sen tanıştığım en tatlı silahlı soygunsunu.
علي القول, انتِ اجمل حاملة سلاح قد قابلتها

Söylemeden edemeyeceğim, Yemen'deki sığınaktan biraz daha farklı bir yer.
عليّ أن أقول هذا يختلف كثيرًا عن وكرنا في اليمن

Annenin harika bir karakter tahlili yaptığını ve şaşırtıcı bir şekilde çocuklarla arasının çok iyi olduğunu Söylemeden edemeyeceğim.
يجب أن أقول ذلك, أمك, تحكم على شخصيات بشكل رائع و بشكل مدهش جيده مع الأطفال

Söylemeden edemeyeceğim çok üzüldüm. Çocukluğumdan beri en büyük hayalim buydu.
يارجل ، يجب أن أخبرك ، أنا محبط هذا كان حلمي ، منذ كنت طفلٌ صغير

Ama Söylemeden edemeyeceğim, daha iyi bir araban var sanıyordum.
هذا صحيح لكن علي أن أقول اعتقد أنك ستقود سيارة أكثر فخمة

Eğer öyleyse Söylemeden edemeyeceğim ton balığı pek olmamış ama olay yeri açısından yaratıcılığın için tebrik etsem de almayacağım.
وحتى لو كنت، علي أن أقول أن طلب التونه كان قرارًا سيئًا لكن أحييك على ابداعك باختيار المكان، علي أن أرفضك

Söylemeden edemeyeceğim, aslında bayağı etkilendim. - Gerçekten mi?
في الواقع، علي أن أقول بأنني منبهر حقاً

Söylemeden edemeyeceğim, seni çok takdir ediyorum. Gerçekten.
علي القول إنني فعلاً معجب بك، أنا فعلاً كذلك

Söylemeden edemeyeceğim, iyiymiş bu.
علي القول هذا جيد جداً

Söylemeden edemeyeceğim Amy seninle bir ilişkiye girmiş gibi yapmak bana muhteşem bir tatmin sağlıyor.
..(عليّ أن أقول يا (آيمي التظاهر بالمضاجعة معكِ يعطيني نسبة كبيرة من الرضا

Söylemeden edemeyeceğim Amy Bernadette'in doktora almasından epey etkilendim.
عليّ أن أقول يا (آيمي) لقد كنت منبهر جداً لأرى (بيرنديت) تحصل على الدكتوراه

Çok eğlendiğimi Söylemeden edemeyeceğim Penny.
عليّ أن أقول يا (بيني).. هذه متعة عظيمة

Daha yeni tanıştık biliyorum ama Söylemeden edemeyeceğim.
أنا أعلم أننا التقيت للتو، ولكن يجب أن أقول ذلك.