Ama ikiniz özür dilemek istiyorsanız Ronnie'nin hayatta olduğunu söylemediğiniz için dileyebilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن لو شعر كلاكما أنكما بحاجة لأن تعتذران عن شيء، ربما تبدأن بإخباري أن (روني) لازال حياً. |
Ama ikiniz özür dilemek istiyorsanız Ronnie'nin hayatta olduğunu söylemediğiniz için dileyebilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن لو شعر كلاكما أنكما بحاجة لأن تعتذران عن شيء، ربما تبدأن بإخباري أن (روني) لازال حياً. |
Hiç kimseye söylemediğiniz. | Open Subtitles | . سر لم تخبر به روحاً قطّ |
Hiç kimseye söylemediğiniz. | Open Subtitles | . سر لم تخبر به روحاً قطّ |
Sizin bana söylemediğiniz bir görevde olmak yerine, bu akşamüstü seyrediyor olmalıydım. | Open Subtitles | كان من المفترض علي مشاهدتها هذا المساء عوضا عن مهمة لم تخبروني عنها يا رفاق |
Ve bu süre zarfında ne olup bittiğini bana söylemediğiniz için. | Open Subtitles | ولم تخبروني عن مايحصل |
Bu davayı nasıl kazanabileceğimizi anlayamadım Bayan Hewes eğer elinizde bize söylemediğiniz birşey yoksa tabii. | Open Subtitles | فقط لا يمكنني الإستيعاب كيف يمكننا أن نربح في المحاكمة، سيّدة (هيوز), الاّ اذا كان لديك شيء لا تخبرينا به |
Bize söylemediğiniz şey nedir? | Open Subtitles | ما الذي لا تخبرينا به ؟ |
- Bana söylemediğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك شيء آخر لم تخبراني به؟ |
Bana söylemediğiniz şey ne? | Open Subtitles | ما الذي تخفيانه عني؟ |
Bana söylemediğiniz nedir? Gel. Gel. | Open Subtitles | ما الذي لا تخبروني به؟ |
Bana söylemediğiniz şey ne? | Open Subtitles | ماذا لا تخبروني به ؟ |
Eğer bize söylemediğiniz bir şey varsa... | Open Subtitles | ... إن هناك شيء لا تخبرينا به |
Cheng'in hangi araç veya araçlara bindiğini söylemediğiniz sürece öyle. | Open Subtitles | ما لم تخبراني أيّ سيارة أو سيارات كان يتنقل بواسطتها (تشانغ). |
Bana söylemediğiniz şey ne? | Open Subtitles | ما الذي تخفيانه عني؟ |