"söylememeliyim" - Translation from Turkish to Arabic

    • علي قول
        
    • بي قول
        
    • أن اخبرك
        
    • يجب علي أن أقول
        
    • ألا أقول
        
    Bak, bir şey söylememeliyim ama onu Lana'yla fazla samimi bir şekilde gördüm. Open Subtitles ربما ليس علي قول شئ ولكني رأيته مع لانا بالممر وبدوا مقربين
    Nobel Ödülü alacağımdan neredeyse eminim. Aslında, böyle söylememeliyim. Open Subtitles كلي يقين أنني سأفوز بجائزة نوبل في المستقبل في الحقيقة لا يجب علي قول ذلك
    Morgan hakkında kötü bir şey söylememeliyim, değil mi? Open Subtitles ولا شيء . أعني , لا يجب علي قول شيء سيء عن مورقان , صحيح ؟
    Bunu söylememeliyim ama ben de olsam aynı şeyi yapardım. Open Subtitles لا يُفترض بي قول هذا، لكن كنتُ لأفعل نفس الشيء.
    Belkide bunu söylememeliyim ama Baban biraz iğrenç bir tip gibi geldi. Open Subtitles ربما لا يجدر بي قول هذا, ولكن هذا يجعل أبيك يبدو كأحمق
    Sana söylememeliyim, unuttun mu? Open Subtitles لكن أين أخفيتيها؟ ليس من المفترض أن اخبرك .. أتذكر هذا؟
    Sana söylememeliyim, unuttun mu? Open Subtitles لكن أين أخفيتيها؟ ليس من المفترض أن اخبرك ..
    Muhtemelen bunu söylememeliyim, ama bunca şeyi Greendale'de öğrenmiş olmana inanamıyorum. Open Subtitles على الأغلب لا يجب علي أن أقول هذا و لكن لا يمكنني تصديق أنك تعلمت كل هذا هنا
    Size söylememeliyim. Ya da söylemeliyim, bilmiyorum. Open Subtitles يجب ألا أقول أو ربما يجب أن اقول، لا أعلم
    Max'i desteklediğim için belki de bunu söylememeliyim. Open Subtitles ربما لم يكن علي قول ذلك لأني من حلمة ماكس
    Sana bunu söylememeliyim ama sen de bir terapist olduğuna göre teorik olarak Blake sadece alkolden değil, seks bağımlılığı konusunda da tedavi görüyor. Open Subtitles لا يجب علي قول هذا، لكن بمــا أنك طبيب معـالج، نظريـــا،
    Sanırım daha fazla bir şey söylememeliyim. Open Subtitles انا لا اظن انه يجب علي قول شيئاً.. أكثر..
    Yine de bir şey söylememeliyim. Open Subtitles حقاً ليس علي قول شيء على أية حال
    Biliyorum bunu söylememeliyim ama onu beklediğin için çok şanslı. Open Subtitles أعلم أنّي لا يجدر بي قول ذلك ولكنّه محظوظ كونكِ باقية معه
    Tanrım. Bunu söylememeliyim. Open Subtitles اوه, يا إلهي, لا يُفترض بي قول هذا
    Bundan hiç hoşlanmayacaksın ve sanırım bunu söylememeliyim ama dün gece birkaç kez uyuyakaldım. Open Subtitles هذا يبدو سيئاً، وربما ليس عليّ أن اخبرك لكنني، غفوت أكثر مرة
    Sana bunu gerçekten söylememeliyim. Open Subtitles لا يجب أن اخبرك هذا حقاً
    Aslında sana bunu söylememeliyim, bugün hamile bir kadınla ilgili gizli bir operasyon yürütürken işler planladığımız gibi gitmedi ve kadın bebeğini kaybetti. Open Subtitles لا يجب علي أن أقول لكِ هذه لكننا شغلنا مرجع سري يتضمن أمرأة حامل
    O zaman belki de bir şey söylememeliyim. Open Subtitles طيب ربما على ألا أقول شيئا آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more