Bizim adamımız olmadığını söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة للقول ان كيلر مان ليس رجلنا المنشود |
Bizim adamımız olmadığını söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة للقول ان كيلر مان ليس رجلنا المنشود |
söylemeye gerek yok ama eskiden bu virüsler kırsal kesimlerdeki insanlara bulaştığında kendiliğinden kaybolabilirdi. | TED | غني عن القول في الماضي هذه الفيروسات التي تدخل في هذه المجتمعات الريفية ربما انقرضت في الماضي بشكل جيد |
ki bunu yaptım da ve söylemeye gerek yok belki ama bu fakültede pek sevilmeme yol açmadı tabi. | TED | وهو في الحقيقة ما فعلته، ولا حاجة للقول أنه لم يلق إعجاب الجامعة. |
Efendim, ulusal bir tehlike ülkemize doğru ilerliyor bizim büyük hayranımız olmadıklarını söylemeye gerek yok zaten. | Open Subtitles | سيدي هناك ثمانية أجانب متجهين نحو بلدنا و هم كارهون لنا جداً |
söylemeye gerek yok Brick'in büyük bir hayranı değilim. | Open Subtitles | ,لا حاجة لأقول (لم أكن من المعجبين بـ(بريك |
Polise, bildiklerinden fazlasını söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لأن تخبر الشرطة بأكثر مما عرفوه |
söylemeye gerek yok, daha hassas olma zamanıydı. | Open Subtitles | لا داعي للقول بأنه الوقت المناسب لتكون حساساً أكثر |
Ne kadar utandığımı söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | و لا حاجة للقول أني كبحت جماح نفسي |
söylemeye gerek yok, pekte memnun olmadı. | Open Subtitles | لا حاجة للقول... لم تكن سعيدة جداً بشأن ذلك |
söylemeye gerek yok, en büyük kişisel ilgim bu projedir. | Open Subtitles | غني عن القول ان لي اهتمام شخصي بهذا المشروع |
söylemeye gerek yok ki, benim pozisyonumdaki bir adam hengameye ve skandala her zaman maruz kalacaktır. | Open Subtitles | حسناً، أنـه غني عن القول أن رجل بموقعي يكون موضع لغط وفضائح. |
söylemeye gerek yok ama, her zaman doğru şeyi yapmadık. | Open Subtitles | "ولا حاجة للقول إننا لم نفعل ما هو صائب دائماً" |
söylemeye gerek yok, işe yaramadı. | Open Subtitles | ولا حاجة للقول أن الأمر لم يفلح |
Efendim, ulusal bir tehlike ülkemize doğru ilerliyor bizim büyük hayranımız olmadıklarını söylemeye gerek yok zaten. | Open Subtitles | سيدي هناك ثمانية أجانب متجهين نحو بلدنا و هم كارهون لنا جداً |
söylemeye gerek yok... | Open Subtitles | لا حاجة لأقول... |
Kimseye söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لأن تخبر أحد بما حدث |
söylemeye gerek yok ama, o yırtık bileti saklamıştım. | Open Subtitles | لا داعي للقول أني احتفظت بعقب التذكرة |