"söylemeyeceğine" - Translation from Turkish to Arabic

    • تخبر
        
    • تخبري
        
    • لن تقول
        
    • تخبرى
        
    • لاتخبر
        
    • لن يخبر
        
    • تخبرَ
        
    Nick, eğer sana birşey söylersem kimseye söylemeyeceğine söz verir misin? Open Subtitles نك , لو اخبرتك شيئاً هل تعد بأنك لن تخبر أحداً
    Öyle yapacağından eminim Ama bana kimseye neden gittiğimi söylemeyeceğine dair söz vermelisin. Open Subtitles اعرف أنك ستفعل ذلك ولكن أوعدني أنك لم تخبر أحد عن سبب مغادرتي
    Bu olay hakkında hiçbir şey söylemeyeceğine söz veriyor musun? Open Subtitles هل تعدني بأنّك لن تخبر أحداً عن هذه الحادثة ؟
    Sana bir şey gösterirsem anneme söylemeyeceğine dair söz verir misin? Open Subtitles إذا أريتك شيئاً هل تعديني بأنك لا تخبري أحد؟
    Ama bana Jonathan'a söylemeyeceğine dair söz vermelisin. Open Subtitles لكن عليك أن تعديني بأنك لن تخبري جوناثان أبداً
    Bunu sana dinletirsem kimseye söylemeyeceğine dair bana söz vermen gerekiyor tamam mı? Open Subtitles إذا ألعب هذا بالنسبة لك، عليك أن تعدني أنك لن تخبر أحدا، حسنا؟
    Sana söylediklerimi kimseye söylemeyeceğine dair bana söz vermeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعدني أنك لن تخبر أي أحد بما أخبرتك
    Sonra, parayı nereye sakladığımı kimseye söylemeyeceğine, yemin edeceksin. Annene bile. - Peki, baba. Open Subtitles ثم، اقسم بأنك لن تخبر أحد بمكان المال، حتى ولو كان أمك
    Kimseye söylemeyeceğine söz ver. Duyulursa işim biter. Open Subtitles عدني بأنك لن تخبر أحدا أني أوصلتك مقابل 10 دولارات
    Ama başkasına söylemeyeceğine yemin etmelisin. Open Subtitles لكن يجب أن تقسم لى أنك لن تخبر أحداً آخر
    Önce bana kimseye söylemeyeceğine söz ver. Open Subtitles فى البداية عليك أن تعدنى أنك لن تخبر أى شخص
    Eğer kimseye söylemeyeceğine yemin edersen, senin yeteneklerine ve duygularına güveneceğim. Open Subtitles بحس عدالتك وقدرتك، يمكنني ائتمانك على سر خطير إن وعدتني ألا تخبر أحدًا
    - Anneme söylemeyeceğine yemin et. - Tek kelime bile etmem. Neymiş o? Open Subtitles يجب ان تقسم الا تخبر امى لن انطق بكلمه ما هذا?
    Sana bir şey söylersem aileme söylemeyeceğine söz verir misin? Open Subtitles إن أخبرتك بأمر، فهل تعدني بألا تخبر والدايّ؟
    O vakte kadar kimseye söylemeyeceğine söz ver. Open Subtitles لذا حتى ذلك، فقط عدني أنك لن تخبر أي أحد.
    söylemeyeceğine söz verirsen sana bir ısırık veririm. Open Subtitles سأعطيك القليل إذا وعدتني بأنكِ لن تخبري أي أحد
    Bu gece için biletlerimizi hazırlayabilirim, fakat kardeşine söylemeyeceğine dair söz vermeni istiyorum. Open Subtitles يمكنني تدبير تذكرتين لكلانا فقط الليلة لكني أريدكِ أن تعديني بأن لا تخبري اختكِ عن مخططاتنا، وعلى الأقل ليس الاَن
    Kimseye söylemeyeceğine söz ver. Open Subtitles حسنا, إذا أخبرتكِ هل تعدينني بأن لا تخبري أحدا؟
    Sana listedeki yedi kişinin ismini söyleyeceğim ama bunu, başka hiç kimseye söylemeyeceğine dair bana söz vermelisin. Open Subtitles سأخبركِ بالسّبعة أسماء الذين في القائمة، لكن عليكِ أن تعديني بأنّكِ لن تخبري أحدًا.
    Evet, birileri onu korkudan altına etmediğin sürece doğruyu söylemeyeceğine ikna etmiş. Open Subtitles حسناً، شخص ما أقنعه بأنك لن تقول الحقيقة إلا إذا كنت تبلل نفسك
    Sana gösterirsem, kimseye söylemeyeceğine ant içer misin? Open Subtitles إذا أريتك , أتقسمين أنكِ لن تخبرى أى أحد ؟
    Eğer sana bir sır verirsem Grace, kimseye söylemeyeceğine söz vermelisin. Open Subtitles إذا أُخبرُتك بسِرّ، اوعدنى ان لاتخبر به احد
    Kişiye sırrı söylemeyeceğine dair söz vermiş olsaydı... Open Subtitles وهذا الشخص وعد شخصاً آخربأنه لن يخبر أحداً؟
    Kimseye söylemeyeceğine söz vermiştin! Open Subtitles انت وَعدتَ أَنْك لن تخبرَ أي واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more