Bilseler de söylemezler. Her neyse zaten, kazanıyor. | Open Subtitles | إذا كانوا يعرفون ، فلن يخبروني مهما كان ذلك الشئ ، فإنه يربح |
Benim bundan haberim yok, bana söylemezler böyle şeyleri. | Open Subtitles | لا اعلم أي شيء بخصوص ذلك لم يخبروني بأي شيء |
Ama fareler soracak olursanız, size hiçbir şey söylemezler. | Open Subtitles | لكن، إذا سألت الفئران بشأن هذا لن يقولوا لك شيئاً |
Onlar tüm bu yapabildiklerini garipserler, ama kimseye söylemezler, çünkü insanlar senin gibi aklını kaçırırlar. | Open Subtitles | و جميعهم يظنون أنه من الغريب, أن بامكانهم القيام بتلك الأشياء و لكنهم لا يخبرون أحداً لأنالناس سيهلعون كما هلعت أنت |
Size söylemezler, Senato'ya söylemezler, SEC'e söylemezler Adalet Departmanına söylemezler, kimseye söylemezler! | Open Subtitles | لن يخبروكم، لن يخبروا مجلس الشيوخ ولن يخبروا وزارة العدل |
Yapıp hayatta kalmadığın sürece sana söylemezler. | Open Subtitles | إنهم لن يخبروكِ إلا إذا أخذتيها وبقيتِ على قيد الحياة |
Onların duvarda 12 diplomaları var ve sana hiçbir şey söylemezler. | Open Subtitles | لديهم إثنتي عشرة شهادة على الحائط. ولا يخبرونك بشيء. إنس هذا. |
Ama sana bunu söylemezler! Küçük yazıları okumalısın! Tabi okuyabilirsen. | Open Subtitles | لكنهم لا يقولون ذلك عليكِ أن تقرأى الطباعة الصغيرة |
Tüm bilgiler Bilgi Edinme'nin elindedir. Fazla umutlanma, sana hiçbir şey söylemezler. | Open Subtitles | كل التحقيقات تمر عبر استخلاص البيانات لن يخبروك بأي شيء |
Onun ne olduğunu biliyor musunuz? Bilseler de söylemezler. Her neyse zaten, kazanıyor. | Open Subtitles | لو أنهم يعلمون ، فلن يخبروني أياًماكان،فهويربح! |
Arayıp ne kadar büyük olduklarını söylemezler. | Open Subtitles | إنهم لا يخبروني كم سيكون حجمه. |
Bana asla söylemezler bile Elaine. | Open Subtitles | لن يخبروني أبداً. |
Hiçbir zaman bir parçanın çalıntı olduğunu söylemezler. | Open Subtitles | لن يقولوا أنها قطعة مسروقة سيقول أنه وجدها |
Onlar hiçbir şey söylemezler yine de her zaman manşettedirler! | Open Subtitles | ليس ضرورياً أن يقولوا شيئاً المهم في العنوان الرئيسي |
İnsanlar nazik davranıyor baba. Bilirsin, her daim gerçeği söylemezler. | Open Subtitles | لقد كان الناس مهذبين معك يأبى لم يقولوا لك الحقيقة أبدا |
Daha kolaylar ve yakalanmamak için kimseye de bir şey söylemezler. | Open Subtitles | فهم سهلين المنال , و لن يخبرون احدا لكى لا يتم الامساك بهم |
Çünkü normal insanlar herkese, her şeyi söylemezler. | Open Subtitles | لأن الناس الطبيعين لا يخبرون الجميع كل شئ |
Arkadaşın oldukları için kimseye söylemezler. | Open Subtitles | لأنهم لن يخبروا أى شخص ،لأنهم أصدقائك. |
Onlara burada olmadığını söyleyeceksin. Sana bir şey söylemezler. | Open Subtitles | ستخبرينهم أنّه ليس هنا، ولن يخبروكِ بشيء. |
Çok şey söylerler, fakat, asla iyi olup olmadığını söylemezler. | Open Subtitles | ,يقولون الكثير ولكن لا يخبرونك اذا كانت جيده |
Ama sana bunu söylemezler! Küçük yazıları okumalısın! | Open Subtitles | لكنهم لا يقولون ذلك عليكِ أن تقرأي الطباعة الصغيرة |
Hayır, öyle söylemezler tabii çünkü zayıf insanlar paniğe kapılabilirler. | Open Subtitles | لا ، هم لن يخبروك لان أحيان الضعيف سيذعر |
Telefondan hiçbir şey söylemezler. | Open Subtitles | لن يعطونكَ أية معلومات عبر الهاتف |
Bana öyle şeyleri söylemezler. | Open Subtitles | أنظر, هم لا يخبرونني هذا النوع من الأشياء. |
Yetişkinler böyle şeyleri hemen söylemezler. | Open Subtitles | البالغون لايقولون أشياء كذلك فوراً |