"söylemişler" - Translation from Turkish to Arabic

    • قالوا
        
    • أخبروها
        
    • وقالوا
        
    • أخبروا
        
    • أخبروهم
        
    • وأمروه أن
        
    • أخبرونا أنهم
        
    • اخبروها
        
    Onlar ne diyorsa öyle yapmak istedi ve kızımı bırakacaklarını söylemişler. Open Subtitles يريد أن يفعل مايملون عليه تماما وقد قالوا انهم سيدعونها تذهب
    Sanırım tadının tavuk gibi olduğunu söylemişler. TED أعتقد أنهم قالوا بأن له مذاق يشبه الدجاج.
    İlk olarak sadece prensiplerine aykırı olduğu için reddetmişler, sonra da löseminin önceden varolan bir durum olduğunu söylemişler, ve sonra da... löseminin poliçe kapsamında bulunmadığını belirtmişler. Open Subtitles في الاول, رفضوا لمبدأ و قالوا أن اللوكيميا موجودة قبل إبرام عقد البوليصة
    Eşi de bilmiyor efendim, ona ne hakkında olduğunu anlayacağını söylemişler. Open Subtitles الزوجة لا تعلم حتى، سيدي أخبروها بأنه سيفهم عن ماذا ذلك
    Yere bir şey açmışlar ve onlara tükürmelerini söylemişler. Open Subtitles بسطوا شيئاً على الأرض وقالوا لهم أن يبصقوا عليه
    Bizim bir DHD'miz olmadığı için aksaklığın olduğunu söylemişler. Open Subtitles قالوا الخطأ الذي حدث لأننا ليس لدينا دي اتش دي
    Üzerinde çalışacaklarını söylemişler, ama ne kadar sürebileceğini söylememişler. Open Subtitles قالوا أنهم يعملون علية لكن لا يعرفون كم سيأخذ ذلك من وقت
    Uzun bir süre önce dünyaya yazıldığını söylemişler ama kimse şu ana kadar nerede olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles قالوا أنها كُتبت في الأرض منذ زمن بعيد لكن لم يعرف أي أحد مكانها حتى الآن
    Oradan vurmaya çalışmışlar. Her şeyi dinlediklerini söylemişler. Open Subtitles وحاولوا إلصاق جريمة قتل به و قالوا أنهم سمعوا عنها كل شيئ
    kazadan sonra,radyo ve onların bütün teçhizatları ile kaçtığını söylemişler. Open Subtitles قالوا ذلك بعد التحطّمِ، هَربَ مع الراديو وكُلّ تجهيزاتهم.
    Nükleer atıkların otobanlardan naklini durdurmaya çalışan bir grup olduklarını söylemişler. Open Subtitles . قالوا بأنهم مجموعة تسعى لوقف نقل النفايات النووية على الطرق السريعة
    Tüm Hazaralar gibi yalan söylediğini ve hırsız olduğunu söylemişler. Open Subtitles قالوا بأنه كان كاذبا ولصا مثل كل الهازاريين الآخرين
    Denekler de fotoğrafla geri dönüp gerçekten de hatırladıklarını söylemişler. Open Subtitles المرة الثانية ، الآخرون قالوا أنهم تذكروا الصور
    Ve psikiyatrlar asla çalışamayacağını söylemişler. Open Subtitles أطباءك النفسانيين قالوا أنك لن تعمل مجدداً
    Evet, sanırım, ama komşular sesler duyduklarını söylemişler. Open Subtitles أجل، أظن ذلك، لكن الجيران قالوا أنهم سمعوا أصواتاً
    Artı, bir kamera olduğunu söylemişler. Open Subtitles بالإضافة إلى أنهم قالوا لها بأن هنالك كاميرا
    Bakalım beceriksiz FBI ajanının arkasından neler söylemişler. Open Subtitles دعونا نرى ماذا قالوا وراء ظهر عميل مباحث فيدرالية متلعثم
    Çünkü ona öyle söylemişler. Open Subtitles لقد عرضوا عليها طفلة ميتة و أخبروها أنها اٍبنها
    Sonra biri de SPCA'ye şikayet etmiş...* ...ve benim düşürdüğümü söylemişler, ama düşürmedim. Open Subtitles واحدهم بلغ عني لدى جمعية منع القسوة على الحيوانات وقالوا باني اوقعتها ، ولكنني لم افعل
    Doktorlar annemlere kardeşimin bir daha uyanmayacağını söylemişler. Open Subtitles لقد أخبروا الأطباء أبواي بأنهم لا يعتقدوا بأن أختي ستفيق
    Annen ve erkek kardeşin onlara bir kaç vesileyle papaz yardımcısının aksine iyi davrandığını söylemişler. Open Subtitles أمك وأخوك قد أخبروهم عدة مرات أن الشماس كان طيبًا معك ومع عائلتك
    Ailesini de yanına alıp geceye kadar gitmesini söylemişler. Open Subtitles وأمروه أن يغادر مع عائلته بحلول الليل
    Hepsi de altın aramaya geldiklerini söylemişler. Open Subtitles أخبرونا أنهم يبحثون عن غولد ستون.
    Eğer Louis ve arkadaşlarını Cadılar Bayramı seansına çağırırsa Louis'in ona âşık olacağını söylemişler. Open Subtitles اخبروها بانها اذا دعت لويس وبعض اصدقائها لجلسة تحضير اروح ليلة عيد القدسين سيقع لويس في غرامها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more