"söylenen" - Translation from Turkish to Arabic

    • قيلت
        
    • تقال
        
    • قالوه
        
    • إشاعات
        
    • أخبرونا
        
    • ألآساطير تقول
        
    • أُخبرت
        
    • يُقالُ
        
    • وقيل
        
    • قيلَ
        
    • قيل
        
    • من تنبأ
        
    • يقولون إنه
        
    • أُخبرنا
        
    • التى قالوا أنه
        
    Hayatım boyunca bana söylenen yalanı kral olmak için doğduğumu doğruluyordum. Open Subtitles كدت أصدق الكذبة التي قيلت لي طوال حياتي بأنني سأغدو ملكاً.
    Birinin elini kaldırdığı an hariç, kâtip söylenen her şeyi kaydedecek. Open Subtitles سيسجل الموظف كل كلمة تقال عدا عندما يرفع شخص ما يده
    Eksantrik. En azından bana söylenen bu. Open Subtitles إنه شخص ثرى غريب الأطوار على الأقل هذا ما قالوه لى
    Seni, hastanede yaşandığı söylenen, bir takım olaylar yüzünden çağırdım. Open Subtitles أنا خابرتك هنا لأن إشاعات حول حادثة في المستشفى ليلة أمس.
    Evet, tabi ki bize söylenen tüm o saçmalıklara inanmamıştın, değil mi? Open Subtitles أنت إذن لم تصدق كل الهراء الذي أخبرونا به
    Birçok tarihçi, Vlad Tepeş'in yattığı söylenen kayıp mezarı bulmaya çalıştı. Open Subtitles العديد من ألآساطير تقول أن عليك أن تجد القبر الغير معلم ... الذي وجد عليه نوعاً ما من الرصاص ...حيث يرقد
    Bana söylenen buraya dünyayı yok olmaktan kurtarmaya geldiğindi. Open Subtitles لقد أُخبرت أنكم قادمون لإنقاذ هذا الكوكب من الدمار...
    Burada yaşadığı söylenen savaşçıyla konuşmaya geldim. Open Subtitles أَنْا هنا للتحدث مَع المحاربِ الذي يُقالُ بأنهُ يعَيْش هنا
    Yıllardır erken menopoz olduğu söylenen yumurtalık kanseri olan başka bir kadın tanıdım. TED ثمة امرأة أخرى تعاني من سرطان المبيض وقيل لها لسنوات أن تلك أعراض مبكرة لسن اليأس.
    Ve Doktor, ben de bana söylenen yalanların ardındaki gerçekleri görmeye başladım. Open Subtitles لقد بدت الأمور تضح من خلال الأكاذيب التى قيلت لي
    Kirlilik, ozon ve karbon hakkında söylenen onca şey hepsi gerçekten yaşanıyor, değil mi? Open Subtitles كل تلك الأشياء التي قيلت حول التلوث و الأوزون و الكربون تحدث حقا أليس كذلك ؟
    Onunla yaptıkları her şeyi, gittikleri her yeri söylenen her sözü, özellikle de benimle ilgili olanları ve bundan sonra ne yapacağını öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أريد معرفة كل شيء فعلوه معه وكل مكان ذهبوا له ،وكل كلمة قيلت وتحديداً عني وماذا سيفعل تالياً ..
    Hepinizin, hakkınızda söylenen 3. kelimeyi düşünmesini istiyorum veya daha önce doğum yaptıysanız doğum yaptığınız kişiyle ilgili söylenen 3. kelimeyi düşünün. TED أريد منكم جميعاً أن تفكروا حول الكلمة الثالثة التي دائما ما تقال عنك أنت أو إن كنت تضعين مولوداً عن الشخص الذي أنجبتيه
    Çemberde söylenen şeyler şaşırtıcı şekilde gerçek olabilir. Open Subtitles أمور تقال في دائرة لديها طرق مفاجئة لتصبح حقيقية
    Bebeğin tüm hayatını değiştirdiğiyle ilgili söylenen her şey doğru. Open Subtitles كل شيء قالوه عن كون الطفل يغير حياتك صحيح
    Onun hakkında mahkemede söylenen herşey doğruydu. Open Subtitles كل ما قالوه عنه في المحكمة هناك ... كان حقيقة
    Yapabileceğiniz şey yanlış dedikodular yayıp insanların söylenen her şeyin yanlış olduğunu düşünmeleri. Open Subtitles بإمكانك نشر إشاعات خاطئة حتى يعتقد الناس أن كل شيء حدث كان غير صحيحا،
    Bize söylenen buydu. Open Subtitles هذا ما أخبرونا به
    Birçok tarihçi, Vlad Tepeş'in yattığı söylenen kayıp mezarı bulmaya çalıştı. Open Subtitles العديد من ألآساطير تقول أن عليك أن تجد القبر الغير معلم ... الذي وجد عليه نوعاً ما من الرصاص ...حيث يرقد
    Ona seni sordum, o da bir telekızla ilişkisini sır olarak tutmak istediği için bana, bulunmasının çok zor olduğu söylenen acayip-gizli telefon numaranı verdi. Open Subtitles ، سألته بشأنكِ و بما أنّه أراد بشدة . أن تبقى علاقته مع المومس، خاصة للغاية ، فلقد أعطاني رقم هاتفكِ السري للغاية . و الّذي أُخبرت بأنّه يصعب الحصول عليه
    Hayır ismi lanet olası telefonda söylenen bir ortak olmak istiyorum. Open Subtitles كلّا, أريدُ بأن أكون نوعَ الشريك الذي يُقالُ اسمه على الهاتِفِ اللعين.
    Bana öğretilen ve söylenen her şeyin bağnazlık ve insanlıktan çıkarma olduğunu biliyorum artık. Open Subtitles أرى بأن كل شيء تعلمته وقيل لي كان تعصباً وتصرف وحشي
    Kilisede söylenen her şeyden sonra ve hamileliği ile falan belki utanıp kasabadan ayrılmıştır. Open Subtitles بعد كل ما قيلَ في الكنيسة و أمرُ حملها, ربما قد أُحرجت لذا فرّت من المدينة
    Sahip olmak için Kilise'nin cinayet işleyebileceği söylenen kutsal bir emanet. Open Subtitles وذلك الشيىء ، كما قيل ، ستقوم الكنيسه بقتل من يقتنيه
    O, gökten geleceği ve bizi ölülerin dehşetinden kurtaracağı söylenen kişi. Open Subtitles هو من تنبأ له بالسقوط من السماء و ينقذنا من رعب الديديتيس
    Sütlü olan ama, şimdilerde yararlı olduğu söylenen siyah şey değil. Open Subtitles حليب الشوكولاته، ليس بالشيء المظلم الذي يقولون إنه أفضل لك
    Bu özel tim'e geldiğimizde, bize söylenen; işimiz; takip etmek ve yakalamak, sorgulayıp ve yargılamak olmadığıydı. Open Subtitles حينما جئنا إلى هُنا، لقد أُخبرنا أنّ عملنا هو المطاردة والقبض وليس المسائلة والحكم.
    Cezaevinde, Barnett'in öldüğü söylenen gece, onu canlı gördüğüne dair yemin eden bir mahkumla konuştum. Open Subtitles لقد تحدثت مع صديق لـ " بارنيت " فى السجن إنه يقسم أن رآه حيا فى الليلة التى قالوا أنه مات فيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more