"söyleyeceğime" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأقوله
        
    • بأنني سأقول
        
    • أنّي سأقول
        
    • عين الحقيقة
        
    • أنني سوف أقول هذا
        
    • بأني سأقول
        
    • بأنني سأخبرك
        
    Sonra ne söyleyeceğime emin olamadım. Open Subtitles بعد ذلك لم أكن متأكّدة بالضبط ماالذي سأقوله.
    Önemi yok. Önemli olan söyleyeceğime iyi kulak vermen. Open Subtitles لا يهم، كل ما يهم هو أن تصغي بإمعان لما سأقوله
    Ona ne söyleyeceğime karar verdiğimde. Çeviri: nothingbutnet. İyi seyirler. Open Subtitles مجرد أن أقرر ما سأقوله له مرحباً دوك فقط كنت أقوم بتشذيب الشجرة قليلاً
    Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama bu kurtuluş günü töreni. Open Subtitles ... لا اصدق بأنني سأقول هذا لكنه استعراض يوم التأسيس
    Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama adada başına gelenler hakkında konuşacak birilerine ihtiyaç duyarsan, buradayım ben. Open Subtitles لا أصدّق أنّي سأقول ذلك , لكن إذا احتجتَ أحدًا لتتحدث إليهِ عمّا حدث لكَ , فإنّي هنا
    Gerçeği, bütün gerçeği ve sadece gerçeği söyleyeceğime... yüce Tanrı önünde yemin ederim. Open Subtitles أقسم بالرب العظيم أن الدليل الذي سأقدمه سيكون هو الحقيقة... عين الحقيقة ولا شيء غيرها
    Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama Susan'ın haklı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق أنني سوف أقول هذا و لكن سوزان على حق
    Schillinger'ın duruşmasında, elimi İncil'in üstüne koydum ve Tanrı'ya yemin ettim, doğruyu söyleyeceğime ve sonra yalan söyledim. Open Subtitles وضعتُ يدي على الإنجيل و أقسمتُ للرَب بأني سأقول الحقيقَة و ثُمَ كذَبت
    Evlendiğimiz zaman da sana her zaman doğruyu söyleyeceğime yemin ettim. Open Subtitles وعندما تزوجنا تعهدت بأنني سأخبرك الحقيقة دائماً
    Yüce Tanrı'nın huzurunda gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğime yemin ederim. Open Subtitles اقسم بالله العظيم, ان كل ما سأقوله هو الحقيقة, ولاشئ غير الحقيقة وكل الحقيقة"
    Ne söyleyeceğime dair hiçbir fikrim olmamasına rağmen, Open Subtitles رغم أنني لم يكن لدي أي فكرة عمّا سأقوله
    - Bunu söyleyeceğime inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق ما سأقوله حالا
    Polisi aramış izlenimi vermiş olabilirim. Bazen telefonu alır ve böyle bir durumda ne söyleyeceğime dair pratik yaparım. Open Subtitles ،قد أكون أعطيت إنطباعًا على إستدعاء الشرطة ...أحيانًا أحب أخذ الهاتف والتمرن على ما سأقوله إن
    Ne söyleyeceğime göre değişir. Open Subtitles ذلك يعتمد على ما كنت سأقوله
    Ne söyleyeceğime karar veremedim. Open Subtitles ما أمكنني تقرير ما سأقوله.
    'Sadece gerçekleri ama sadece gerçekleri söyleyeceğime yemin ederim. Open Subtitles أقسم بأنني سأقول الحق ولا سواه
    Bunu söyleyeceğime inanamıyorum, ama özür dilerim. Open Subtitles ...لا أصدقك بأنني سأقول هذا, لكن أنا أسفه
    Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama aramana sevindim. Open Subtitles لا أصدق أنّي سأقول هذا، لكنّي مسرور باتّصالك.
    Gerçeği, bütün gerçeği ve... sadece gerçeği söyleyeceğime... yüce tanrı önünde yemin ederim. Open Subtitles أقسم بالرب العظيم... أن الأدلة التي سأقدمها ستكون الحقيقة عين الحقيقة... ولا شيء غير الحقيقة
    Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama senin öpülmez erkek arkadaşını tamamen kıskanıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أنني سوف أقول هذا, ولكنني غيورة تماما من صديقك الغير قابل للتقبيل.
    Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama anneni arasan iyi olur. Open Subtitles لا أصدق بأني سأقول هذا بالحقيقة.. لكن عليكِ حقاً الأتصال بأمك.
    Evlendiğimiz zaman da sana her zaman doğruyu söyleyeceğime yemin ettim. Open Subtitles وعندما تزوجنا تعهدت بأنني سأخبرك الحقيقة دائماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more