"söyleyeceksiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستقول
        
    • ستقوله
        
    • ستخبر
        
    • تخبروني
        
    • ستخبره
        
    • قوله لي
        
    • ستخبرنا
        
    • ستخبرنى
        
    • ستخبروني
        
    • ستخبرين
        
    • ستقولون
        
    • ستخبرهم
        
    • ذاهب ليقول
        
    Yoksa benim gibi zengin birinin ona rüşvet verdiğini mi söyleyeceksiniz? Open Subtitles او ستقول ان شخص غنى مثلى يمكن ان يرشى الطيار ؟
    muhtemelen bunun tam tersini söyleyeceksiniz. TED بعد 16 سنة، على الأرجح أنك ستقول العكس.
    söyleyeceksiniz. söyleyeceksiniz. Open Subtitles أنت ستقوله، أنت ستقوله، أنت ستقوله أنت ستقوله
    Siz de babanıza, sakatlığınızla bir ilgim olmadığını söyleyeceksiniz. Open Subtitles وانت ستقسم إنك ستخبر أباك انه لا دخل لي في بتر يدك
    Bir saniyeliğine ekranda gözükecek ve siz de tahmininizi söyleyeceksiniz. Open Subtitles سأعرضها على الشاشة لثانية واحدة وأريدكم أن تخبروني ما هي
    Onlara işbirliği yaptığımı söyleyeceksiniz değil mi? Open Subtitles ستخبره أنني تعاونت، صحيح؟
    Herhalde şimdi de kendi alanınıza sahip olmak istediğinizi ve yaratıcılığınızı öldürdüğümü söyleyeceksiniz. Open Subtitles ملابسي ثم طريقة طهوي ..أفترض أنك بعد هذا ستقول لي إنك تحتاج إلى بعض المساحة وإنني أخرب إبداعك
    çığlıkları evinizi kapladığında bana şunu söyleyeceksiniz, "Sana minnetarız, Don!" Open Subtitles يسقط بين قدميها عندها ستقول " أشكرك يا دون "
    çığlıkları evinizi kapladığında bana şunu söyleyeceksiniz, "Sana minnetarız, Don!" Open Subtitles يسقط بين قدميها عندها ستقول " أشكرك يا دون "
    Ona, polisin onu yazılı ifade için savcının ofisine götüreceğini ve orada hayatına devam edemeyeceğini söyleyeceksiniz. Open Subtitles ستقول له أنّ الشرطة ستأخذه إلى مكتب المُدّعي العام لأجل الشهادة، وأنّه لا يُمكن أن يصل إلى هناك حياً.
    Biliyorum, hissediyorum ve söyleyeceksiniz. Open Subtitles عرفت ذلك، شعرت به، وأنت ستقوله
    söyleyeceksiniz. söyleyeceksiniz. Open Subtitles أنت ستقوله، أنت ستقوله أنت ستقوله
    - Bunu yaparsam da mahkemeye burada kalmam gerektiğini elektrikli sandalyeye götürülmememi söyleyeceksiniz, değil mi? Open Subtitles ستخبر المحاكم أنه ينبغي... أن أبقى هنا ولن أذهب لكرسي الإعدام؟
    Hayır, birkaç gün sürmeyecek çünkü o sefil hıyara planlara derhal ihtiyacım olduğunu söyleyeceksiniz! Open Subtitles لا, لن يستغرق يومين, لأنك ستخبر ذلك المتغطرس اللعين أنني أريدهم الأن!
    Ve bunların piknikte... neyi temsil edebileceğini söyleyeceksiniz. Open Subtitles إن كنتم تودون ستسمعون إلى ثلاث نغمات موسيقية وعليكم أن تخبروني بما قد تمثله إن تخيلتموها كنزهة
    Daryl'e de böyle mi söyleyeceksiniz? Open Subtitles وهذا ما ستخبره به (داريل)؟
    Peki şimdi ne yapmamı söyleyeceksiniz? Open Subtitles لذا ماذا تريدان قوله لي الآن؟
    Bunun her an yanlış bir uyarı olduğunu söyleyeceksiniz. Open Subtitles في أي دقيقة , أعتقد أنك ستخبرنا أنه كان إنذار كاذب
    Sanırım bu konuda hiç bir şey bilmediğinizi söyleyeceksiniz. Open Subtitles أعتقد أنك ستخبرنى أنك لم . تكن تعلم شيئآ عن ذلك
    Onun hangi hilekarlıkla gizlenildiğini bana söyleyeceksiniz. Open Subtitles أنتم ستخبروني ما الخدع المستعملة لإخفائه.
    Çünkü Aşağı Dünyalı dostlarınıza Clary'ye yaklaşmamalarını söyleyeceksiniz. Open Subtitles لأنك ستخبرين أصدقاءك من العالم السفلي ألا يتعرضوا لـ"كلاري".
    Uh,Tanrım, bilmen gereken şey, ikiniz de bana bunun hayatınızı değiştirdiğini söyleyeceksiniz. Open Subtitles الشيء التالي الذي تعلمه ان اثنانكم ايها الشباب ستقولون لي ان هذا غير حياتكما
    Onlara, bizim bulaştığımıza dair kanıtları olmadığı müddetçe, bugün bir şey duymak istemediğini söyleyeceksiniz. Open Subtitles ,ستخبرهم أنه بدون دليل على تورطنا .فلا داعي لأن يحادثوننا اليوم
    Dediğim gibi neler bildiğinizi bilmemiz gerek siz de bana söyleyeceksiniz yoksa zehirli gaz kafanızdaki her delikten nüfuz edecek ve ikiniz de acı içinde öleceksiniz. Open Subtitles وكما كنت أقول... نحن بحاجة إلى معرفة ما تعرفه، وأنت ذاهب ليقول لي،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more