"söz vermiştiniz" - Translation from Turkish to Arabic

• وعدتني
• وعدتنى
• وعدتما بأن
• وعدتنا
• وعدت ان
• وعدتوني
• وعدتَ بأنّك

Bugün hallolacağını söylemiştiniz. Bugün hazır olacağına söz vermiştiniz.
قُلت أن الأمر سينتهي اليوم وعدتني بأن الأمور ستتم اليوم

Geçen salı da hallolacağına söz vermiştiniz. Şuna bir mühür vurmak zor mu?
وعدتني بأن الامر سيتم الثلاثاء الماضي ألا يمكنك إمضاء هده الأوراق؟

Kardeşime götüreceğinize söz vermiştiniz.
أجل، لقد أوصلتني إلى بيت أختي كما وعدتني

İş tamamlandığında, halkımı özgür bırakacağınıza söz vermiştiniz.
لقد وعدتنى بمجرد الآنتهاء من العمل سوف تطلق سراح قومى.

Daha dikkatli olacağınıza söz vermiştiniz.
وعدتما بأن تكونا حذرين

Bu formülü kötü amaçlar için kullanmayacağınıza bize söz vermiştiniz.
لقد وعدتنا بألا تستخدم التركيبة لأغراض التدمير

- Bayım, eğer odada kalmanıza izin verirsem, sessiz olacağınıza söz vermiştiniz.
وعدتني أنني إن سمحت لك بالبقاء في الغرفة فإنك ستلتزم الصمت

Dönmeyeceğine söz vermiştiniz. - söz vermiştiniz!
لقد وعدتني أن هذا لن يحدث مجدداً لقد وعدتني

- Anlayamıyorum, bana bunların biteceğine dair söz vermiştiniz?
أنا لا أستوعب، لقد وعدتني بأن هذا سينتهي

Çünkü size gerçeği söylediğim zaman babamı görebileceğime söz vermiştiniz.
لأانك وعدتني بأنني سأراه بمجرد أن أقول لك الحقيقة و حسب

Çünkü bana silahşörlerle ilgili şarkılarımı... söyleme konusunda söz vermiştiniz,değilmi?
لقد وعدتني بأن أغني... عن الفرسانِ أليس كذلك؟

Beni uçakla eve göndereceğinize söz vermiştiniz.
وعدتني بأنك ستجعلني أذهب بالطائرة للوطن، إذن...

Ekselansları, bana bir açıklama yapmaya söz vermiştiniz.
يا صاحب الجلالة، وعدتني بتوضيح

Ama Doktor Prescott bir hafta daha sürem olduğunu konusunda söz vermiştiniz.
.... دكتورة بريسكوت . لقد وعدتني انه حتى الاسبوع القادم

Bana tekrar eve gideceğime dair söz vermiştiniz, Dr. Wilson.
لقد وعدتني أن أعود إلى المنزل مرة (أخرى دكتور (ويلسون

- İlgimi çekmiyor, dedim. - Ama söz vermiştiniz!
ـ قلت أنني لست مهتماً ـ لكنك وعدتني

Hani izin yapacağıma söz vermiştiniz. Başka birini bulsanıza!
انتَ وعدتنى بأجازه, دع اى احد اخر يقِم بالمُهَمَه

Mandalore'u şu zayıf iradeli korkaklardan geri alacağımıza söz vermiştiniz.
لقد وعدتنا سوف نطهر ماندالور من هولاء الجبناء

Düşes Satine'i ve barış yanlısı hükümetini devirebilmemiz için. Ölüm Gözcüsü hareketini desteklemeye söz vermiştiniz.
لقد وعدت ان تدعم حركة حارس الموت حتى يمكننا ان ندمر الدوقة و

Yardım edeceğinize söz vermiştiniz, fakat bunu yapamazsınız, öyle değil mi?
لقد وعدتوني بالمساعده يا رفاق ولكن لا يمكنكم ذلك اليس كذلك

4. Bölge'de yardım edeceğinize söz vermiştiniz.
حسنٌ، وعدتَ بأنّك ستساعدني .في المقاطعة الرابعة