"sözcüsü" - Translation from Turkish to Arabic

    • باسم
        
    • الرسمي
        
    • المتحدث بإسم
        
    • الناطق
        
    • متحدث بإسم
        
    • المتحدث بأسم
        
    • المُتحدث
        
    • المتحدثة
        
    • السكرتير
        
    • السكرتيرة
        
    • متحدّث
        
    • القس كرر
        
    • المرفوضين
        
    • بلسان
        
    "Mahatma Gandi, tüm insanlığın vicdanının sözcüsü olmuştur. Open Subtitles لقد أصبح المهاتما غاندي المتحدث ..باسم ضمير الجنس البشري كله
    Temizleme gayretlerinin son gününde bana katılacak olan Techno Global Araştırma Endüstrisinin sözcüsü Profesör Jordan Perry. Open Subtitles في اليوم الأخير من جهود التنظيف المتحدث باسم صناعات البحوث الفنية العالمية الأستاذ جوردان بيري
    El-Kaide'nin medya sözcüsü beyaz bir Amerikalıydı, Yahudi ve Katolik bir aileden geliyordu ve ne o, ne de okulumdaki çocuk Müslüman bir geçmişe sahipti. TED إن المتحدث الرسمي لتنظيم القاعدة هو شخصٌ أمريكي أبيض من أصل يهودي وكاثوليكي مُختلط، ولم يكن هو ولا الصبي الآخر من مدرستي من خلفياتٍ مسلمة.
    Başsavcılığın sözcüsü dünkü operasyonla ilgili bize ayrıntılı bir rapor verecek. Open Subtitles المتحدث بإسم المدعي العام .. سوف يقدم لنا تقريرا مفصلاً عن عمليه الأمس
    Beyaz Saray sözcüsü başkanın durumunun kötü olmadığını... ve kısa zamanda ayağa kalkacağını söyledi. Open Subtitles صرّح الناطق بإسم البيت الأبيض أن حالة الرئيس بعيدة عن الخطر وسيستعيد نشاطاته قريباً
    Ordu sözcüsü yayınladığım videonun intikamı olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles متحدث بإسم الجيش قال انه انتقام للهجوم الذي جعلته علنيا من الأفضل ان اتلقى اللوم عوضا عنهم
    Sovyet askeri sözcüsü ise, bu çarpışmanın provokatif eylem olmaksızın yapılmış bir saldırı olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles مازلوا فى عداد المفقودين بعد الغرق , المتحدث بأسم الجيش السوفيتى قد أعلن ان الأصطدام يعد هجوماً غير شرعى
    Askeri Hastane sözcüsü... kanamanın çok yaygın olduğunu belirtti. Open Subtitles صرّح الناطق باسم المستشفى بأنه أصيب بالإستسقاء
    FBI sözcüsü, Anthony Hubbard. Open Subtitles ناطق باسم مكتب المباحث الفيدرالية أنتوني هاربرد
    General Hammond? Kurtarılan insanların sözcüsü uyandı. Open Subtitles جنرال هاموند، الناطق باسم الناس المنقذين، استيقظ
    Bir Savunma sözcüsü İsrail jetlerinin 20 dakika içerisinde, Open Subtitles وقال رفيقيحدث باسم وزارة الدفاع الاسرائيلية ان طائرتها ستحلق فوق الاراضي العراقية
    Şube sözcüsü ellerinde birkaç kanıt olduğunu ve bir tutuklama kararı çıkartacaklarını... Open Subtitles ناطق باسم دائرة الشرطة قال إنّ لديهم عدة أدلة ويتوقعون إلقاء القبض...
    Ve, bize buradan, Los Angeles'taki ...stüdyomuzdan katılan, kendisi Tütün Araştırmaları Akademisi baş sözcüsü. Open Subtitles ويلتحقبناهنا، في إستوديونا في لوس أنجليس، هو الناطق الرسمي لأكاديمية دراسات التبغ.
    Alnımda "Siyahların Ulusal sözcüsü" mü yazıyor? Open Subtitles هل لدي طابع على جبهتي يقول المتحدث الرسمي عن حالة الناس السود ؟
    Bir polis sözcüsü söyle demeç verdi: Open Subtitles بعد 15 سنة من المطاردة المتحدث بإسم الشرطة و نقلت عنه :
    Bir polis sözcüsü kuşkusuz tutuklamalar gelebileceğini söyledi. Open Subtitles المتحدث بإسم البوليس يقول 'إن رجال البوليس 'واثقين من أنه سوف يتم إعتقال اللصوص قريباً
    Kıdemli bir polis sözcüsü çiftlikleri ve ek binaları sistematik bir şekilde aramanın derhâl başlatılacağını açıkladı. Open Subtitles وأعلن متحدث بإسم البوليس أن هُناك بحث منظم للمزارع والمباني المُلحقة بها سوف يتم تفتيشها على الفور
    İttifak sözcüsü. Onu yetkisi var. Open Subtitles المتحدث بأسم التجمع هو من لديه السلطة
    Her salı haftanın gündemini tartışmak üzere avam kamarası sözcüsü ve çoğunluk partisi lideriyle bir araya gelirim. Open Subtitles كل يوم ثلاثاء أجلس مع المُتحدث وزعيم الأغلبية لمناقشة جدول أعمال الأسبوع
    Vajinal örgü endüstrisinin sözcüsü olmama çok az kaldı. Open Subtitles أنا على وشك أن أصبح المتحدثة الرسمية لصناعة الشبكات النسائية
    Halledildi. İyi bir takım olacağız, Jake. Basın sözcüsü. Open Subtitles سنكون فريقًا جيدًا يا جايك السكرتير الصحفي
    Sen... 20 dakika sonra Başkanın basın sözcüsü bir açıklama yapacak. Open Subtitles أنت.. بعد 20 دقيقة من الآن السكرتيرة الصحفية للرئيسة ستقوم بإعلان
    NASA sözcüsü, data kaybı yüzünden robotun işlevini yitirmesine yol açan sebebi bulmalarının mümkün olmadığını belirtti. Open Subtitles أفاد متحدّث باسم وكالة الفضاء -ناسا- بأنه و بسبب فقدان المعلومات فإنهم على الأرجح لن يتمكّنوا من معرفة سبب
    Kendisi hem dahi bir fizikçi hem de kendisi gibi Sovyetler Birliği'nde mahsur kalmış göç etmesine izin verilmeyen Yahudilerin sözcüsü. Open Subtitles إنه فيزيائي لامع ومحامٍ فصيح عن هؤلاء اليهود المرفوضين الذين لازالوا محاصرين في الاتحاد السوفيتي،
    Fikrimi sunmaya alışkınım birinin sözcüsü olmaya değil. Bu konuda içim pek rahat değil. Open Subtitles لا أن أكون ناطقا بلسان أحدهم ,أنا لست مرتاحا بهذا الشأن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more