Bana borcu olan bir müşterimden onun menajerlik sözleşmesini aldım. | Open Subtitles | زبون لدىّ أعطانى هذا جزء من الإتفاق كان عقد لإحتكارها |
Mart ayı ödemesini kaçırarak kira sözleşmesini iptal etmesi için veya sözleşmeye istediği oranda zammı yaparak size önerebileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | هو يقول إذا فقدت الدفعات لشهر مارس بأنك تنتهك .. شروط عقد الإيجار، وإعطائه سبب نجاح قضيتة ويعطيك قراراً جديداً .. |
LaRocca Kallen'ı köşeye sıkıştırdığını düşündü, ama Kallen onu kurnazlıkla altetti ve Greene'in sözleşmesini alıp gitmesiyle sonuçlandı. | Open Subtitles | اعتقد لاروكا بأنه حاصرها في الزاوية عندما غادرت كلان ومعها عقد غرين والثمن هو دولار واحد |
– O zaman rolü ona ver ve sözleşmesini yenile. – Bu imkânsız. | Open Subtitles | إذن كل ما عليك فعله هو تقديم اقتراح جديد يجعله يقوم بتجديد عقده |
Senin gibi üçüncü sınıf biriyle baş edemediğim algısı olursa Çin ordusunun sözleşmesini nasıl kazanabilirim? | Open Subtitles | بأني لا استطيع التعامل مع جيران من الطبقة الثالثة مثلك فكيف سوف أفوز بعقد من الجيش الصيني؟ |
Evlilik sözleşmesini oku , şekerim . | Open Subtitles | أنت فعلتِ، اقرأي اتفاقية ما قبل الزواج، يا عزيزتي |
Davranış sözleşmesini fena halde ihlal etmiştik. | Open Subtitles | هل هذا صحيح ؟ لقد خالفنا تماماً عقد السلوك |
Aklıma geldi, hayalini kurdum. Kitap sözleşmesini düşündüm. | Open Subtitles | لقد إعتقدت مرارا أنه سيكون ــ إمضاء عقد كتاب ــ |
Majesteleri, bu evlilik sözleşmesini eğer şimdi bozarsanız Duke William'ın, bizzat kendisinin, bizden intikam alma riskini alırsınız. | Open Subtitles | صاحب الجلالة ، اذا قمت بكسر عقد الزواج الآن ستشكل خطرا بإحتمال أن حتى الدوق وليام بنفسه قد ينتقم منا |
Bu hafta yatırım sözleşmesini halledebiliriz değil mi? | Open Subtitles | أيُمكننا إنها عقد الإستثمار هذا الأسبوع؟ |
O adam artık iPhone sözleşmesini ödeyecek bir pozisyonda değil. Çünkü Mike McClintock onu, Potomac Nehri'ne fırlattı. Cornstarch tweeti ile birlikte görünüşe göre kendi zeka geriliğimizi biliyormuşuz. | Open Subtitles | ان هذا الرجل ليس بموقع يسمح له بدفع عقد اي فون ذلك لأن مايك ماكلنتوك هناك رَماه إلى نهرِ بوتوماك أوه, يا الهي. |
O adam artık iPhone sözleşmesini ödeyecek bir pozisyonda değil. Çünkü Mike McClintock onu, Potomac Nehri'ne fırlattı. Cornstarch tweeti ile birlikte görünüşe göre kendi zeka geriliğimizi biliyormuşuz. | Open Subtitles | ان هذا الرجل ليس بموقع يسمح له بدفع عقد اي فون ذلك لأن مايك ماكلنتوك هناك رَماه إلى نهرِ بوتوماك أوه, يا الهي. |
- Kuaförün kira sözleşmesini iptal ettiremiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني إبطال عقد الإيجار الخاص بالصالون |
İçinde yaşayan fare ailesi kira sözleşmesini yenilediler. | Open Subtitles | جيد، عائلة الفئران التي تعيش هناك لقد جددو للتو عقد الإيجار. |
Bir saat içinde bir tahkim sözleşmesini idare edebilir misin? | Open Subtitles | أيمكن أن تتولى جلسة الفصل في عقد خلال ساعة؟ |
Sanırım yine arabanın kira sözleşmesini okuyacağım. | Open Subtitles | حسنا، أظن أنني سأقرأ فقط .عقد تأجير السيارة مجددا |
49ers ile sözleşmesini kaybetti, tüm NFL sahipleri tarafından oybirliği ile atıldı, milyonlar tarafından eleştirildi ve hatta Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanı onu aşağıladı. | TED | ولذلك خسر عقده مع فريقه، ورُفض من جميع حكام الدوري الوطني لكرة القدم الأمريكية، وانتُقد من قبل الملايين وحتى رئيس الولايات المتحدة قرر إهانته. |
Boksçu arıyordum ama onun sözleşmesini satın aldım. | Open Subtitles | كنت أبحث عن ملاكمين ، و لكن اشتريت عقده بدلاً من ذلك |
Ona doğru şeyi yaptırmak ve lanet sözleşmesini... yerine getirmek için ona yalan söyledim. | Open Subtitles | كذبت عليه لجعله يقوم بالصّواب و يحترم عقده |
Ama şimdi Üçüncü Aşama sözleşmesini kazananın kim olduğunu söyleyebilirim, | Open Subtitles | لكنني استطيع القول ان الفائز بعقد المرحلة الثالثة |
Bak , evlilik sözleşmesini okuyamıyorsan , neden avukat tutmuyorsun , yada yazıcı okuması için . | Open Subtitles | اسمعي، إن كنتِ لا تستطيعين قراءة اتفاقية ما قبل الزواج فلمَ لا تحظين بمحامي أو شخص مستأجر ليقرأه لكِ ؟ |
Ki bunu o saçma evlilik sözleşmesini imzalamadan düşünecektin. | Open Subtitles | قبل أن توقعي اتفاق قبل الزواج السخيف ذاك الذي قدمه لك. |