Amerikan, Şii ya da Sünni saçı kesmeleri umurlarında değil. | Open Subtitles | انظر، انهم لا يَهتمّونَ إذا قصوا شعر أمريكي، شعر شيعي، شعر سني. |
Amerikan, Şii ya da Sünni saçı kesmeleri umurlarında değil. | Open Subtitles | انظر، انهم لا يَهتمّونَ إذا قصوا شعر أمريكي، شعر شيعي، شعر سني. |
İsyankar bir Sünni Müslüman grup, Birleşik Devletler'i hedef alıyor | Open Subtitles | . . هناك مسلم سني كان يهدف الجنود |
Sünni bir aşiret lideri vardı, Majeed Abd Bawi. | Open Subtitles | زعيم عشائري سني اسمه عبد المجيد الباوي |
Bombalama olayları ayaklanmalar devam ediyor saldırılar Amerikalı askerlere olduğu gibi Şii ve Sünni olarak bölünmüş Irak halkının çok olduğu yerlere de yapılıyor. | Open Subtitles | التفجيرات تشكل حالة من التمرد المستمر الموجه للقوات الأمريكية و أيضا للسكان العراقيين المدنيين والمنقسمين إلى طائفتين دينيتين من السنة والشيعة |
Saddam da Sünni. Irak olmasına imkân yok. | Open Subtitles | صدام) سني) "مستحيل أن تكون "العراق |
Saddam da Sünni. Irak olmasına imkân yok. | Open Subtitles | صدام) سني) "مستحيل أن تكون "العراق |
İnsanoğlunu birleştirebilecek temel hakikatlerin olup olmadığını görebilmek için Sünni ve Şii Müslüman, Hindu ve Hristiyan her inançtan insanı biraraya getirerek huzurunda tartıştırdı. | Open Subtitles | فقد جمع سوياً أناس من كل العقائد مسلمي السنة والشيعة ، الهندوس والمسيحيين وجعلهم يتجادلون أمامه حيث يبحث إذا ما كان هناك حقائق أساسية يمكن للبشرية التوحد حولها |
Yezit'ti. Sünni Şii barış konferansına engel olmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | بل هو (يزيد)، كانوا يحاولون إيقاف مؤتمر السلام بين السنة والشيعة. |