süper hızda bir roketi fırlatarak; | Open Subtitles | فلننطلق داخل سفينة الصواريخ بسرعة فائقة و ندع وقتنا الخاص يسير ببطء |
Öyledir, ama benim makinemle, havuçlarınızı süper hızda soyabilir, kendinize ve güzel kızınıza daha fazla zaman ayırabilirsiniz. | Open Subtitles | ،ولكن مع هذة الألة يمكنك تقشير الجزر بسرعة فائقة توفر المزيد من الوقت لكى، ولابنتك الجميلة |
Yiyecektim zaten, hanginiz süper hızda koşabiliyorsa o kurtardı. | Open Subtitles | كان سيحدث، لولا واحد منكم يستطيع الركض بسرعة فائقة. |
Zamanda yolculuk ve süper hızda hareket etme yeteneğiniz tamamen tükenmiştir. | Open Subtitles | قدرتك على تحرك بسرعة فائقة فضلاً عن السفر عبر الوقت قد أستنفذت تماماً. |