Bilirsin, bebek gecikti. Ama bence bebeğin süper hızlı ve müthiş olacak. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّ طفلتكِ ستكون فائقة السرعة و رائعة. |
İletişim sistemlerinin yeni türleri, süper hızlı bilgisayarlar ve diğer ilerlemeler henüz bunları hayal bile edemiyoruz. | Open Subtitles | أنواع جديدة من نظم الاتصالات، أجهزة كمبيوتر فائقة السرعة وتقدمات أخرى لا يمكننا حتى ان نتخيلها. |
süper hızlı casus güvercin projesini zamanından önce | Open Subtitles | لقد أنهيتُ مشروع حمامة التجسس فائقة السرعة -قبل الوقت المحدد |
Haydi, süper hızlı bir arabam var. Ve ben de süper hızlı bir şoförüm. | Open Subtitles | هيا، لديّ سيارة سريعة جداً وأنا سائق سريع جداً |
Süper güçlü, süper hızlı ve insanlara gerçekleri zorla söylettirebilir misin? | Open Subtitles | -أعتقد أنني سريعة جداً |
Lois burada kaldığına göre, işlerimi süper hızlı yapacaksam o bakmadığı sırada yapmam gerek. | Open Subtitles | منذ حضرت لويس إلى هنا إن أردت إنهاء عملي بسرعة خارقة علي فعل ذلك وهي لا تنظر |
- bitirmiştim. - süper hızlı casus güvercin projesinde ben de çalıştım. | Open Subtitles | -لقد عملتُ في مشروع حمامة التجسس فائقة السرعة |
Bu süper hızlı gücü sayesinde. | Open Subtitles | حرفيا، بقوته فائقة السرعة |
Mesela süper hızlı koşabilirmişim gibi, ya da süper görüşüm varmış gibi, ya da süper işitmem varmış gibi. | Open Subtitles | كان يمكنني الركض بسرعة خارقة أو التمتع بحاسة بصر خارقة أو حاسة سمع خارقة |
Maçı izleyebilmek için süper hızlı okuyacak. | Open Subtitles | سوف يقرأ لكم قصة لكنه سيقرأها بسرعة خارقة لكي يشاهد المبارة! |