Ama bu konuda yazılmış bir sürü kitap var ve siz bir tarihçisiniz yani hakkında iyice bilgi verebilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن الكثير من الكتب تتحدث عن هذه المحرقة وانت ايضا معلمة تاريخ على الاقل ستفكرين لماذا حدث كل هذا |
Bu iki yılda bir sürü kitap | TED | قرأت الكثير الكثير من الكتب خلال تلك السنتين. |
Bu listede bir sürü kitap var. George Clooney'in okuduğu, kasede çekilmiş olanı var mı? | Open Subtitles | هناك الكثير من الكتب في هذه القائمة هل تأتي علي هيئة شرائط كاسيت مقرؤة بصوت جورج كلوني |
Daha önce hiç görmediğimiz bir sürü kitap var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الكتب التي لم أرى مثلهامن قبل |
Ben hallediyorum. Partilerle ilgili bir sürü kitap okuyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بقراءة الكثير من الكتب عن الحفلات |
Ve eve gelirken bir sürü kitap getir çünkü okul dışında bir süre evden ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | وأحضر الكثير من الكتب في عودتك لأنه عدا المدرسة، لن تغادر المدرسة لفترة |
Beyaz Saray kütüphane görevlisi Hunt'ın bir sürü kitap aldığını söylüyor. | Open Subtitles | -أمينة مكتبة البيت الأبيض تقول أن هنت قد استعار الكثير من الكتب |
-Hayır bi sürü kitap okuycam | Open Subtitles | كلا،لدي الكثير من الكتب لأقرأها |
MAKUL SAYIDA BAŞARISIZLIK. Hadi bunu okuyalım. Bir sürü kitap buldum. | Open Subtitles | *جرعة عادلة من الفشل* لنقرأ هذه وجدت الكثير من الكتب |
Bir sürü kitap. Hepsi de başka başka. | Open Subtitles | الكثير من الكتب و جميعها مختلف |
Eminim bir sürü kitap okuyordur. | Open Subtitles | ارهنكم انه يقراء الكثير من الكتب |
Bir sürü kitap okuyabiliyorum. | Open Subtitles | أقرأ الكثير من الكتب |
Şimdiden bir sürü kitap sattım. | Open Subtitles | بعت الكثير من الكتب من قبل. |
-Ama bir sürü kitap okudun. | Open Subtitles | و لكنك قرأت الكثير من الكتب ؟ |
Bir sürü kitap falan. | Open Subtitles | الكثير من الكتب |
Bir sürü kitap var. | Open Subtitles | وااو ، هناك الكثير من الكتب |
Bir sürü kitap var. | Open Subtitles | لديك الكثير من الكتب |
- Buraya gel. - Bir sürü kitap var Sam. | Open Subtitles | أحضر الى هنا، لديك (الكثير من الكتب (سام |
LT: Bugün burada olacağımızı öğrendiğimizde, bana kadınlar, kadın arkadaşlığı hakkında bir sürü kitap gönderdin ve son zamanlarda kaç kitap olduğuna, ne kadar araştırmanın yapıldığına çok şaşırdım -- JF: Minnettar mıydın? LT: Minnettardım. | TED | ل.ت: عندما علمنا أننا سنكون هنا اليوم أرسلت لي الكثير من الكتب عن النساء، وصداقات النساء، وتفاجأت عندما رأيت العدد الكبير من الكتب، والأبحاث التي جرت حديثا-- ج.ف: وهل كنت ممتنة؟ ل.ت: أجل لقد كنت كذلك. |
Tião'ya bir sürü kitap veriyorum. | Open Subtitles | وأعطيت الكثير من الكتب لـ (تياو) |