| Üç yıl süren kuraklığın sürümü öldürmesi korkunç. | Open Subtitles | ومن المروع كذلك أن ينفق قطيعي إزاء 3 سنوات من القحط |
| Sakıncası yoksa, sürümü yorduğun için iki dolar daha borçlusun. | Open Subtitles | أن لم يكن لديك مانع أنت تدين لي بدولارين لأنك أنهكت قطيعي |
| Benden sürümü çaldın, kızımı çaldın. Şimdi bunun hesabını vereceksin. | Open Subtitles | لقد سرقت قطيعي و فتاتيّ و يجب عليك أن تدفع الثمن. |
| Fakat reddedeceğini biliyordum, sürümü yok etmek isteyecektin. | Open Subtitles | ولكن كنت أعرف كنت أرفض، كنت ستحاول محو قطيعى |
| İnternette oyunumun eski bir sürümü dikkatini çekmiş sonra da ortak olarak aralarına katılmamı teklif etti. | Open Subtitles | لاحظ النسخة الأولى للعبتي على الأنترنت، ثمّ عرض الإنضمام إليّ كمساعد. |
| Dedikoducu Kız 3.0 sürümü olarak geleceğine hoş geldin. | Open Subtitles | مرحبا في مستقبلك ك "فتاة النميمة " المعدلة |
| Bilgi İşlem bilgisayarına yeni sürümü yükledi yani sunumunda kullanabilirsin. | Open Subtitles | لقد كلّفت المختصين بتسطيب التحديثات الخاصة بالباور بوانت على جهازك ليكون بامكانك إستعماله في التقديم أنا حقا أريد منكم استعمال الباور بوانت |
| Kendi sürümü kuracağım. Yapacağım bunu. | Open Subtitles | سأصنع قطيعي الخاص، هذا ما سأفعل |
| O uçak az önce sürümü dağıttı. | Open Subtitles | هذه الطائرة للتو قامت بتفريق قطيعي |
| sürümü güvende tutmak için, benden korkmaları gerekiyor. | Open Subtitles | فلأجل سلامة قطيعي يجب أن يهابونني. |
| der. Ama çoban ısrarcıdır. O, "Hayır, hayır, hayır, anlamıyorsunuz, yıllardır sürümü aslanlardan ve kurtlardan koruyorum. Bence yapabilirim," der. | TED | الراعي كان معاندا. قال, " لا لا لا، أنت لا تفهم، لقد كنت أدافع عن قطيعي ضدّ الأسود والذئاب لسنوات. أعتقد أنني أستطيع أن أقضي عليه." |
| Killearn, benim sürümü bulup, hırsızları yakaladığını ve sonuç olarak bazılarını öldürmek zorunda kaldığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني، هل هُناك شيءٍ فيما قاله (كيلرن)، بأنك قدت قطيعي و أرجعتهم ليّ بعدما أستولوا عليها من قبل المتجولين بشكل وجيز؟ |
| - sürümü katlettirdim. | Open Subtitles | أرسلت قطيعي للمذبحة |
| Bak,sürümü de düşünmeliyim. | Open Subtitles | انظري يجب ان افكر في قطيعي |
| Benden sürümü öylece alamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك أن تأخذ قطيعي! |
| sürümü kurtardığın için sana teşekkür etmek istedim, Woody. | Open Subtitles | لقد أردت أن أشكرك يا وودى لإنقاذك قطيعى |
| Selam. sürümü kurtardığın için sana teşekkür etmek istedim, Woody. | Open Subtitles | لقد أردت أن أشكرك يا وودى لإنقاذك قطيعى |
| Öğle ise ileri bir varlığın... üzerimizde denediği beta sürümü... veya son sürümü olabiliriz? | Open Subtitles | و إن كان كذلك فهل هو نسخة تجريبية لازالت كائنات مُتقدِّمة تعمل على تحسينها أم أنَّها النسخة التي بُرمجت لتستمر؟ |
| Dedikoducu Kız 3.0 sürümü olarak geleceğine hoş geldin. | Open Subtitles | "مرحبا في مستقبلك كفتاة النميمة المعدلة " |
| - Powerpoint'in yeni sürümü ile ilgili sana mail attım. | Open Subtitles | -لقد راسلتُك بخصوص (الباور بوانت) الجديد |