"sürüsüne" - Translation from Turkish to Arabic

• قطيع
• لقطيع
• لمجموعته
• إلى الجماعة
• الحق على عش
• المجموعة من

Her korku ve yıkım insanları beyinsiz, ruhsuz robotlar sürüsüne çevirme girişimlerinden gelmiştir.
كل الرعب والدمار جاء من محاولات لإجبار الرجال ليكونوا قطيع من عديموا العقول، عديموا الروح كالألات

İyi bir sığır sürüsüne, başlangıç için birkaç yüz tane.
بِداية قطيع البقرالجيدة، زاوج مائة للبدء

İsa, ifritler okyanusa koşup kendilerini boğan bir domuz sürüsüne çevirdi.
وقام رسول الله عيسى بالقاء الشياطين على قطيع من الخنازير التي قامت بالركض نحو المحيط واغرقتهم

Bakalım koyun sürüsüne mi katılacak, kurtlara mı?
لنرى إن كان سيصمد مع قطيع الخراف أم سينضم لقطيع الذئاب

Muhtemelen, yetişkinlerin sürüsüne katılacak yeterli büyüklüğe ulaşana kadar ormanda saklandılar.
على الأغلب يختبئون في الغابات حتى يصلوا لحجم كافي للإنضمام لقطيع البالغين

Bu onun sürüsüne geçiş için bir ayin.
من الذي وضع هذه القواعد ؟ إنها طقوس الإنضمام لمجموعته

Kali'yi sürüsüne katmanın nelere mal olduğunu biliyor ama senin ödediğin bedeli hiç görmedi.
إنه يعلم الثمن الذى دفعته "كالى" حتى تنضم إلى الجماعة ولكنه لم يرى الثمن الذى دفعتيه

Bu hafta bitmeden kapılarını çalacağız ve kanunun gücünü o engerek sürüsüne göstereceğiz.
قبل نهاية هذا الاسبوع... سوف نقوم بتحطيم أبوابهم... ونسلط ضوء الحق على عش تلك الأفاعي

Şu aptallar sürüsüne iyice bir bak istersen. Zekâ kırıntısı yok.
فقط انظري بتمعن لتلك المجموعة من الحمقى ليسوا أذكياء

Ve yol üstünde martı sürüsüne çarptım.
وفي الطريق، حصلتُ على ضربة من قطيع النوارس.

Geyik sürüsüne bakıp hangisine ateş edeceğimi seçerim.
استطيع النظر الى قطيع من الايائل ثم اختار التي اريد ان اصطادها

Telefonun çekmediği bir yerde, bir kurt adam sürüsüne yardım ediyordum.
كنت أساعد قطيع مذؤوبين في أرض لا استقبال هاتفيّ فيها.

Seni dışarı atmasıyla sakın cürret etme onun gidişini fırsat bilip domuz sürüsüne girmeye.
و عندما رماك خارجاً لنت لم تجرؤ حتى الا بأذنه للدخول في قطيع من الخنازير

Etli kalçalarından biri bile kurt sürüsüne 3 yıl yeter!
فخذك لوحده يمكنه أن يطعم قطيع كامل من الذئاب لـ 3 أعوام.

Hastalıklı bir koyun sürüsüne çobanlık ediyoruz.
نحن حُراس لقطيع مريض

Onu kurt sürüsüne geri göndermeliyiz. Alfaları kim? Akela mı?
ينبغي أن نعيده لقطيع الذئاب أليس قائدهم (أكيلا)؟

Scott'ın eninde sonunda Derek'in o küçük kurt sürüsüne katılacağını biliyorsun.
أنتِ تعرفين أنه في النهاية سيهرع لــ "ديريك" وينضم لمجموعته الصغيرة

Seni sürüsüne katmayı kolaylaştırmak için yüklerinden kurtulmanı istiyor.
ليسهل عليك أمر الإنضمام لمجموعته

Kali'yi sürüsüne katmanın nelere mal olduğunu biliyor ama senin ödediğin bedeli hiç görmedi.
إنه يعلم الثمن الذى دفعته "كالى" حتى تنضم إلى الجماعة ولكنه لم يرى الثمن الذى دفعتيه أنتِ

Bu hafta bitmeden kapılarını çalacağız ve kanunun gücünü, o engerek sürüsüne göstereceğiz.
قبل نهاية هذا الاسبوع... سوف نقوم بتحطيم أبوابهم... ونسلط ضوء الحق على عش تلك الأفاعي

Şu otlakçı sürüsüne bak sen.
انظرا لهذه المجموعة من العائشين على الصدقات.