Ben ekonomik bir araba sürüyordum, ve sen çığlık atarak uyanmadın. | Open Subtitles | كنت أقود سيارة اقتصادية و لم تستيقظي و أنت تصرخين ؟ |
20 yaşındayken bir park yerine doğru sürüyordum ve bir su birikintisi gördüm. | TED | عندما كنت في العشرين من العمر، كنتُ أقود عبر موقف حافلات ورأيتُ بركة مياه. |
İlk kamyonet için test prototipini sürüyordum. | TED | عندما كنت أقود النموذج التجريبي للشاحنة الأولى. |
Şimdi anımsıyorum, bir yıl önce yolda iki kişi vardı, otomobili giderek daha hızlı sürüyordum! | Open Subtitles | الآن إننى أتذكر منذ عام مضى كان هناك شخصان يسيران فى الطريق و كنت أقود السيارة مسرعاً |
Nebraska'dan Connecticut'a sürüyordum. | Open Subtitles | كنت اقود من نيبراسكا الى كونيكتيكيت , وتعبت |
Hayır. Ben de yakalandım. Ben arabayı sürüyordum. | Open Subtitles | لقد تم القبض علي أن أيضا كنت أقود السيارة |
Lisede çılgın bir sevgilim vardı. Üstelik scooter sürüyordum. | Open Subtitles | هراء, لقد حصلت على فتيات جميلات فى الثانوية و كنت أقود خردة |
Eve doğru araba sürüyordum Ve gitmeye devam ettim. | Open Subtitles | حسنا، كنت أقود المنزل، وظللت على الذهاب. |
Araba sürüyordum ve pencereden baktığımda... atıyla arabanın yanı sıra gelen bir adam vardı. | Open Subtitles | كان ذلك أغرب شيء كنت أقود سيارتي ونظرت من النافذة وكان هناك رجل يركب الحصان إلى جانب السيارة |
Harika ayçiçek tarlalarının olduğu bir yolda sürüyordum. | Open Subtitles | و أقود خلال تلك الحقول الجميلة المزينة بأزهار تباع الشمس |
Ben sürüyordum. | Open Subtitles | إذاً ، كنت أقود السيّارة وتوقف رجل أمامي بسيّارته |
Bende Salerno arabamın önüne atlasın diye sabah sabah araba sürüyordum. | Open Subtitles | أنني كنت أقود في شارع شيلكيل هذا الصباح متأملا بأن يقفز ساليرنو أمام سيارتي ؟ |
Ben sürüyordum. Posta kutusunu ben öldürdüm. | Open Subtitles | أنا التي كنت أقود . أنا التي قتلت صندوق البريد |
Daha önce olduğunda kamyonumu sürüyordum ve... | Open Subtitles | والمرة الوحيدة التي حدث فيها ذلك كانت قبل ان أقود شاحنتي وانا |
Yük trenini ben sürüyordum baban içerde biletleri yırtıyordu. | Open Subtitles | كنت أقود قطاراً لنقل البضائع وابيك يمزق التذاكر في مطبخ القطار |
Her şeyin yolunda olduğunu biliyordum çünkü sürüyordum. | Open Subtitles | وكنت أعرف أن كل شيء بخير لأني كنت أقود السيارة |
Birincisinde, gizli bir kumsal bulmak için araba sürüyordum ve kayboldum; ve kafamın yanına o kadar sert bir yumruk attı ki kafamın diğer yanı sürücü yan camına defalarca çarptı. | TED | المرة الأولى، كنت أقود السيارة لأبحث عن شاطئ سري وضللت الطريق ولكمني على جانب رأسي بشدة لدرجة أن الجانب الآخر من رأسي ضرب بصورة متتالية النافذة الجانبية لسائق السيارة. |
Haklı, hızlı sürüyordum. | Open Subtitles | لقد كان محقاً لقد كنت أقود بسرعة رهيبة |
Şuna baksana. Kum tepelerinin üstünde sürüyordum. | Open Subtitles | هذا أنا أقود خلال الكثبان الرملية |
Yani boktan bir Manhattan polisiye hikâyesinde taksi sürüyordum. | Open Subtitles | والان ، انا اقود سيارة اجرة تحول الموضوع الى قصة بوليسية |
Sen çıkageldiğinde, ben sadece tankerimi sürüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اقود شاحنه غاز عندما اتيتم |