"süs" - Translation from Turkish to Arabic

    • زينة
        
    • للزينة
        
    • الزينة
        
    • ديكور
        
    • ذهبية
        
    • ذهبي
        
    • للعرض
        
    • الذهبية
        
    • الحلي
        
    • زينه
        
    • بيمب
        
    • كحلية
        
    • نافورة
        
    • تزيين حانته
        
    • حلية
        
    Ben göğüs kısmı üzerine süs istememiştim, buna rağmen onlar çift koymuşlar. Open Subtitles لم أكن أريد شريط زينة على الصدر وبدلاً من ذلك قاموا بمضاعفته
    Bilmem. Güvenlik kameralarını süs niyetine takan adam olabilir. Open Subtitles لا أعلم ربما أنه نفس الرجل الذي ثبت كاميرا الفيديو للزينة
    Ve bir gün bunlara da süs dışında kullanmak için ihtiyacı olabilir. Open Subtitles ...وفي يوم ما قد تحتاج الى هذه ...من أجل شيء غير الزينة
    Şimdi sadece süs olarak duruyorlar. Hiç dinlediği yok. Open Subtitles الآن,هي مجرد ديكور ,نادراً ما يستمع اليها
    Scotty'e bir süs balığı aldık aynı şehirden kaçırdığım zenciler gibi simsiyah. Open Subtitles ابتعنا لسكوتي سمكة ذهبية وانها سوداء مثل هولاء الجيران الذين قابلتهم فى المدينة
    Küçük bir süs balığı olmalı ağzı kilitlenebilen bir poşette taşıdığı- ...umutsuz. Open Subtitles هو يجب أن يكون عنده سمك ذهبي محبوب إلى حد ما في حقيبة جلدية يائس.
    Onlar süs limonu. Masanın ortasında duracak bir süs. Belki inanmayacaksın ama... bir vazoyu üç limonla dolduramam. Open Subtitles أجل إنها للعرض سنعرضها في منتصف الطاولة ربما لا تجد هذا ممتعاً و لكنني لا استطيع ملئ الآنية بثلاث ليمونات
    süs balığımı yediğini ve senin bana hiç süs balığım olmadı diye yalan söylediğini hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر عندما أكل سمكتي الذهبية وكذبتَ عليّ وقلتَ أني لم أمتلك سمكة ذهبية؟
    Et yerine viski, battaniye yerine süs eşyaları. Open Subtitles ثم بدأت. ويسكي، بدلا من لحوم البقر الحلي بدلا من البطانيات
    Çivit otuyla suratlarını maviye boyadıklarında bu bir süs değildir. Open Subtitles عندما يلوّنون وجوههم بالوحل الأزرق. فذلك أكثر من مجرد زينة.
    Bu bir süs mü yoksa Şeytan'ın kıl yumağı mı? Open Subtitles هل هذه زينة أم حزمة متشابكة من عانة الشيطان ؟
    İnsanlar oradan geçmeye çalışmasın diye camın üzerine bir süs arayıp duruyorum. Open Subtitles بحثت عن زينة لأضعها على الزجاج كى لا يرتطم به الناس
    Hayır bunu almak için o kadar zorluğa katlanan biri bunu bir süs için yapmaz. Open Subtitles لا, شخص ما تكبد كل هذا العناء لسرقتها لا يمكن ان تكون فقط للزينة
    Dikkat. Sensörleri süs için değil. Open Subtitles كونوا حذرين، أجهزة الاستشعار لديه ليست للزينة
    Kafan süs niyetine var herhalde, çalışmıyor. Open Subtitles فعلاَ رأسك موجودة فقط للزينة ولا تفكر مطلقاَ .. لا تفكر
    Siz Londra'ya gittiğinizde babamın bize getirdiği süs. Open Subtitles انها الزينة التي اعطاني ايها والدي عندما ذهبت الى لندن
    süs balığım öldüğünde de bu fıkrayı anlatmıştın. Open Subtitles لقد قلت هذه الدعابة عندما ماتت سمكة الزينة خاصتي
    Birkaç süs alıp bu minik ofisi Yarı Noel cennetine çevirelim. Open Subtitles ماذا تقولون لو ذهبنا لنجلب بعض الزينة و نحول هذا المكتب الصغير الى أرض العجائب السحرية لنصف عيد الميلاد؟
    Bir çete katliamı için çok ilginç bir süs sokak çeteleri çiçek düzenlemeye başlamadılarsa tabii ki bu terapinin faydalarını kendi gözlerimizle görebiliyoruz. Open Subtitles ديكور مشوّق لعصابة ذبح، ما لم تأخذ العصابة الزهزر لتنسيقها الذي أرى أنّ له بالتأكيد فوائد علاجيّة
    New York'da yeni bir süs balığı alabilirsin. Open Subtitles يمكنك الحصول على سمكات ذهبية جديدة في نيويورك
    Tasmalı görünmez bir köpeğim bir poşette süs balığım ve kocaman doldurulmuş bir pandam oldu. Open Subtitles عِنْدي كلبُ مخفيُ في a مقود، a سمك ذهبي في a حقيبة وa باندا محشو عملاق،
    Elbette. süs olsun diye koyduğumu mu sandınız? Open Subtitles بالطبع تعمل، أتعتقد أني أضعها هناك للعرض أو شيء ما؟
    Sağlığımı, ailemi, lanet süs balığımı sorarlar. Open Subtitles تسأل عن صحتي، عائلتي، وسمكتي الذهبية اللعينة
    Mesai hakları geri verildi ve herkese iki adet kişisel fotoğraf iki tane ufak oyuncak ve üç tane karışık süs eşyası hakkı verildi. Open Subtitles تم اعادة الساعات الإضافية ومسموح لكل واحد منكم بـ صورتين شخصيتين واثنان من الحلي وثلاثة من التماثيل
    süs gibiler. Open Subtitles أنا أتحدث عن الماس أنه زينه للثوب
    Ben de Kızıl süs olurum. Open Subtitles وأنا يمكنني أن أكون (سكرليت بيمب)
    Acil nakil için izin ver bana, yoksa kafanı süs olarak gemime alırım. Open Subtitles صرح لى بالنقل الفورى أَو سأحصل على رأسكُ كحلية لسفينتِي
    İlk olarak beşeri çevre var. Mesela, buraya süs havuzu ya da oyun alanları koyacağız gibi. TED هناك البيئة المبنية، كما تعلمون، سنضع نافورة هنا أو ملعب هناك.
    Dostumu süs olarak kullanacaksa silahlanması gerekirdi. Open Subtitles كان عليه أن يتسلح إن كان ينوي تزيين حانته بصديقي
    Siz de felsefelerinizden ufak süs zımbırtısı falan getirebilirsiniz. Open Subtitles وأنتم يارفاق بإمكانكم إحضار حلية او تمثال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more