"süslemeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • تزيين
        
    • التزيين
        
    • بتزيين
        
    • الزينة
        
    Mükemmel zamanlama. Biz de ağacı süslemeye başlamıştık. Open Subtitles جئت في الوقت المناسب بدأنا تزيين الشجرة للتو
    "Bahçelerden çiçek getiriyorsun yollarımızı süslemeye Open Subtitles " و من الحدائق تحضرى الزهور من أجل تزيين شوارعنا "
    "Bahçelerden çiçek getiriyorsun yollarımızı süslemeye Open Subtitles " و من الحدائق تحضرى الزهور من أجل تزيين شوارعنا "
    Şekerlemeleri alalım da süslemeye başlayalım. Open Subtitles هيا نحضر العجينة ونبدأ التزيين
    Ayrıca evet, süslemeye yardım etmek zorundasınız. Open Subtitles ونعم، يجب عليكم المُساعدة في التزيين.
    Şahsi çerezliklerimizi süslemeye daha yeni başladım ve daha beşincideyim ve-- Open Subtitles أعني، أنّي بدأت فقط بتزيين أكواب الجوز الشخصية خاصتنا، وأنا فقط في الكوب الخامس...
    Gelip süslemeye yardım edebilirsin. Open Subtitles يمكنكِ أن تأتي وتساعديني في أعمال الزينة.
    Taylor'lar beni evi süslemeye yardım etmem için tuttu. Open Subtitles بصماتك عليها إنظر، آل "تايلور" إستأجروني لكي أساعدهم على تزيين منزلهم.
    Bütün Şirinler, ağacı süslemeye yardım edecek. Open Subtitles جميع السنافر ستشارك في تزيين الشجرة
    -Ağacı süslemeye gelicem demişti Open Subtitles حقاً؟ قال أنه سيعود لإنهاء تزيين الشجرة
    Ağaç süslemeye bayıldım. Open Subtitles أحب تزيين الشجرة
    Sen ağacı süslemeye yardım etmemeye karar verdiğin için Şef, geleneksel zencefilli şirin kurabiyelerini pişirmek yerine süslemeye yardım etmek zorunda kaldı. Open Subtitles لأنك قررت أن لا تساعد في تزيين الشجرة، كان يتوجب على (طباخ) أن يتقدم بالمساعدة في التزيين بدلاً من أن يخبز كعك الزنجبيل السنفوري التقليدي،
    süslemeye yardım etmen gerekiyordu... Open Subtitles من المفترض أنك تساعد في التزيين
    Tanya, süslemeye yardıma gelecek misin? Open Subtitles (تانيا), أأنتي قادمة لتساعدي في التزيين لاحقا؟
    Hemen geliyorum, Sakın Birdie'yi bensiz süslemeye başlamayın. Open Subtitles لاتبدؤوا بتزيين بيردي بدوني
    Dedem yemek masasında biraz süslemeye karşı çıkmaz. Open Subtitles لا يعارض جدي بعض الزينة على طاولة العشاء
    Gördüğünüz gibi hafif hafif süslemeye başlıyorum. Open Subtitles فكما ترون، كنت أضع القليل من الزينة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more