İnsanlar, süsler ve ışıklar asar. Noel Baba Noel ağacının altına hediyeler bırakır. | Open Subtitles | فيه ترفع الزينة و الأضواء و بابا نويل يأتى و يترك الهدايا على أشجار عيد الميلاد |
Sadece üzerine süsler asmak için gerçekten de 7.000 yıllık bir Bristlecone çamı kesmek zorunda mıydım? | Open Subtitles | لكن هل حقاً إحتجت إلى قطع شجرة صنوبر عمرها 7 آلاف سنة فقط لأعلق الزينة عليها؟ |
Tüm o süsler ve büyük bir ağaç vardı. | Open Subtitles | لديهم كل هذه الزينة وهذه الشجرة الضخمة. |
Amerika'nın her yerinde ağaçlardan sarkan süsler kapılarda çelenkler ve buhar borularında cesetler olur. | Open Subtitles | حيث الحلي معلقة بالشجرة و العصي على الأبواب في جميع أنحاء أمريكا |
caldwell metresi icin pahali süsler satin almayi seviyor. | Open Subtitles | كالدويل يحب بأن يشتري الحلي الثمينة من اجل عشيقته |
Çocuklar küçükken yapılan el yapımı süsler bunlar. | Open Subtitles | هو h ndm d يُزيّنُ لمتى الأطفالِ كَانوا صِغار. |
Herkes geçmişini bir parça süsler. | Open Subtitles | يُزيّنُ كُلّ شخصُ ملخَّصُهم. |
Resim, işlemeler desenler, yazılar harfler, süsler. | Open Subtitles | الزخارف ، الكتابه المخطوطه ، التزيين |
Bak, Dylan o süsler şu evin bahçesindeydi. | Open Subtitles | هذه الزينة التي كانت في ساحة ذلك المنزل |
Bu kozmetikler ve süsler... | Open Subtitles | هذه الزينة والحلى |
Pepe! süsler nerede? | Open Subtitles | بيبى ) أين أدوات الزينة ؟ |
Şimdi, ağaç ya da o çeşit süsler yok. | Open Subtitles | الآن لا أشجار أو أيّ نوع من أنواع الحلي |
Bu süsler antika olmuş. Galiba öyleler. | Open Subtitles | -هذه الزخارف قديمة |