"sütunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • عمود
        
    • العمود
        
    • العامود
        
    • عامود
        
    • أعمدة
        
    • ركائز
        
    • الأعمدة
        
    Temizlik sütunu okumaktan daha kötü bir şey düşünemem. Open Subtitles بحق المسيح، لا يمكنني التفكير بأي شئ أسوء من قراءة عمود تنظيف،
    Einstein dünya için, kozmosun tüm devinimleri içerisindeki tüm izafi devinimler arasında sağlam sütunu oluşturan mutlak sistemi bulmuştu. Open Subtitles وجد آينشتاين إطاره المطلق للعالم عمود قوي وسط كل الحركات النسبية من بين حركات الكون
    Bu sütunu kısaltabiliriz de, biraz daha yayabiliriz de. TED قلت انه يمكننا اختصار العمود يمكننا تمديده حتى يغطي الأريكة
    Boyun sütunu, kurbanın kafatasına girmeye zorlanmış böylece beynin içine nüfüz etmiş oldu. Open Subtitles العمود الرقبي دُفع بقوة داخل جمجمة الضحية وبعد ذلك إخترق قاعدة الدماغ
    Binanın güneydoğusundaki kubbede. O sütunu vurmalısınız. Open Subtitles و العامود الذي يتحكم بكل شئ هو بالقبه الجنوب شرقيه
    Düzinelerce bayanın Hyde Parkta görünmez cinlerden şikayetlerini okuyacaksın... ve yüzde onuda Nelson sütunu'nun tepesinde bir lazımlak olduğunu söyleyecektir. Open Subtitles عشرات السيدات سيشتكين من سماع "أصوات العفاريت في "الهايد بارك و أرهنك أنهن سمعن أصيصاً يخرج من عامود نيلسون
    Beş tanesini saklamışsın. Kontrol sütunu da aralarındaydı. Open Subtitles إنك أنقذت خمسه منها و أعمدة التحكم من ضمنها
    Abdest çeşmesinin hemen ardından, şuradaki çok ilginç sütuna gideceğiz, yüzyıllardır Ayasofya dilek sütunu olarak bilinir. Open Subtitles .. بعد ينبوع الوضوء .. نحن نتجه الى عمود غايه فى الأهميه هناك ... معروف منذ قرون بـ
    21 Haziran günü, tapinagin sütunu ya da dikey durumdaki bir sopanin gölgesi, ögleye dogru oldukça kisalmaktaydi. Open Subtitles فيالحاديوالعشرونمنيونيو... . ظلال عمود المعبد...
    Canavardan dışarı bir ateş sütunu fışkırıyordu adamlarımızdan ikisi tanka doğru koştu döndüklerinde tank mürettabatının yarı yanmış vücutlarını tarif ettiler. Open Subtitles -انفجر عمود من النيران من الوحش -ركض رجلين من رجالنا للدبابة -وعندما عادوا وصفوا لنا الأجساد النصف محروقة لطاقمها
    Hiç sinirliymiş gibi tik tik sesleri çıkaran büyük bir kara duman sütunu gördünüz mü? Open Subtitles أرأيتم من قبل عمود كبير من دخان أسود.. -يجعل صوت دقات الساعة يبدو مزعجاً؟
    Tamam, bir de artılar sütunu yapalım. Open Subtitles حسناً ممكن أن نعمل عمود للإيجابيات
    Maalesef, tam yolunda karşısında, veya ona yakın, Marcus Aurelius'un sütunu var. Zeplinin çapında bir baskı oluşuyor, gördüğünüz gibi, M.Aurelius sütunu etrafındaki sarmal hikayeyi okumaya çalıştığı zaman biraz daha fazla yaklaşıyor, ona dokunuyor. TED لسوء الحظ ، فقط عبر الطريق من ذلك ، أو قريبة جدا من قبل ، نجد عمود ماركوس اوريليوس. ويترك قطر المنطاد انطباعاً ، كما ترون ، لأنها تبدأ في محاولة لقراءة القصة التي تتلولب حول عمود ماركوس أوريليوس ، وتقترب كثيراً وتصتدم به
    - Eşyalarınız şu sütunu geçemez demiştim. Open Subtitles ألم أخبركِ بأن بضاعتكِ يجب الا تتجاوز ذلك العمود.
    Tahmin ettiğiniz gibi, benim burada olmam.. ...sütunu doldurmuş olmam anlamına geliyor.. Open Subtitles وكما يمكنكم ان تتخيلوا في مجال عملي أن ذلك الجزء من العمود اللعين ممتلئ
    Evet, Toby'nin sütunu temizlemek için kullanacağı kromik asite ulaşabilirsem belki halatı eritmek için kullanılabilir. Open Subtitles أجل ، حسنا ، إذا إستطعت الوصول إلى حمض الكروم الذي كان سيستخدمه توبي لتنظيف العمود لعله سيكون قادرا على تفتيت الحبل
    Koninin ön yüzünden yapılmak yerine, aslında bu dar hava boşluğu sütunu boyunca, milyarlarca bağımsız noktacıktan yapılıyor ve ben bunu size doğru tuttuğumda duyduğunuz ses kulaklarınızın tam yanında oluşturuluyor. TED بدلا من أن تصدر على مستوى واجهة المخروط فإنه يصدر على مستوى مليارات النقاط المستقلة على طول هذا العمود الضيق في الهواء وحتى عندما كنت أوجهه لكم ما سمعتموه أصدر بجانب آذانكم
    Krater genişledikçe sütunu yukarı doğru iten basınç azalmaya başladı. Open Subtitles ، مع اتّساع فوّهة البركان أجبرت قوة الضغط تصاعد العامود البركاني
    Seni hadim ettiklerinde, taslarla beraber sütunu da aldilar mi? Open Subtitles عندما خصوك , هل أخذوا العامود مع الحجرتين ؟
    90 dakika içinde bir kutsal ateş sütunu... gökleri aydınlatacak... ve gerçeği söylediğimizi... bütün dünyaya gösterecek. Open Subtitles خلال 90 دقيقه ...عامود من النيران المقدسه سوف يضئ السماء ...ليرى العالم
    Kubbenin dış duvarlarına yaslanmış dört tane ana destek sütunu var ve şu anda sana üç boyutlu görüntülerini yolluyorum. Open Subtitles هناك 4 أعمدة أساسية داعمة ،التي ترتكز عليها الجدران الخارجية للقبة و الآن أنا أرسل لكم صورا بأبعاد ثلاثية
    Bilgeliğin 7 sütunu kitabında amcasından söz edebilir. Open Subtitles أتذكر أنّه كان أخو الجدّ في ذلك الكتاب الرائع ركائز الحكمة السبعة
    Bir parça kâğıt alın ve ve sütunlara ayırarak bu üç kelimeyi sütunların başına yazın, sonra üç sütunu da tüm dürüstlüğünüzle doldurmaya çalışın. TED خذ قطعة من الورق و ضع تلك الكلمات الثلاث على رأس ثلاثة أعمدة، ثم حاول ملء تلك الأعمدة بكل صدق ممكن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more