| Sütyenimin içinde bulduğum kruvasan kırıntısını yedim biraz önce. İğrencim. | Open Subtitles | لقد أكلت لتوي فُتات شطيرة وجدتها في صدريتي أنا مُقززة |
| Teşekkür ederim, babacığım. Uçak biletlerim gelmiş olmalı. Sütyenimin burada ne işi var? | Open Subtitles | شكرا لك ياأبي من المؤكد أن هذي تذاكر رحلتي مالذي تفعله صدريتي هنا ؟ |
| Sütyenimin içine bile girmiş. | Open Subtitles | حتى في صدريتي |
| Bu da bir şey mi? Ben geçen gün Sütyenimin içinde cips buldum. | Open Subtitles | امس انا وجدت حبة بطاطس في حمالة صدري |
| Sütyenimin içinde. | Open Subtitles | هو في حمالة صدري. |
| Kalk, Sütyenimin üstünde oturuyorsun. | Open Subtitles | قف, أنت تجلس على حمالة صدري |
| Koltukaltı terin Sütyenimin altına geçiyor. | Open Subtitles | فعرق إبطيك يدخل حمالة صدري. |