"sıçarken" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتغوط
        
    • يقضي حاجته
        
    • يتغوط
        
    Yaklaşık üç hafta önce sen sıçarken ben odandaydım ve yurt başvuru formunu gördüm. Open Subtitles كنت متواجد في غرفتك قبل ثلاثة اسابيع بينما كنت تتغوط رأيت نماذج السكن
    Sen sıçarken bir hatunun sana sakso çekmesi. Open Subtitles إنه عندما تعطيك فتاة جنس فموي وأنت جالس على المرحاض تتغوط
    Umarım Craig'de sıçarken bir plan düşünür. Open Subtitles أتمنى أن كريج يفكر بخطة بينما هو يقضي حاجته
    Sıkıyorsa tüpten doğru sıçarken kocama söyle bunu. Open Subtitles قلت ذلك لزوجي عندما كان يقضي حاجته من خلال انبوب
    Seni o halde görmek, Michael Jordan'ı sıçarken izlemek gibi. Open Subtitles هذا مثل رؤية "مايكل جودردون " يتغوط
    Beni Atticus'un üstüne sıçarken filme çekmek istiyor. İşte benim çizgim. Open Subtitles يريدني ان أصوّره و هو يتغوط على (أتيكوس)
    sıçarken üstlerine oturduğuna göre, bence kıçında olmalıydılar. Open Subtitles أعني ، أنه يجب عليك أن تضعهم على مؤخرتك لكي تجلس عليهم . عندما تتغوط
    Ya da çok uzaklarda birinin, tahmin edilemeyecek acılar çekmesine sebep olursunuz ki sırf siz sıçarken Youtube'dan millete iğrenç yorumlar yapabilin diye. Open Subtitles أو أن تجعل شخص بعيد عنك يعاني لحد الموت لكي تستطيع كتابة تعليق لئيم على يوتيوب بينما تتغوط
    Louie, bir daha tuvalette sıçarken telefona bakma. Open Subtitles أخ لوي لاتجب على الهاتف وانت تتغوط
    Hannah sıçarken okuyordu herhalde. Open Subtitles -لا أعلم ربما كانت "هانا" تقوم بقرائته بينما كانت تتغوط
    Tuvalette sıçarken sana bira falan uzatamam. Open Subtitles لن أعطيك البيرة وأنت تتغوط
    Sen sıçarken sana bira verecek değilim. Open Subtitles لن أعطيك البيرة وأنت تتغوط
    Banyoma girince... adamı diş fırçamın üstüne sıçarken mi bulacağım? Open Subtitles أدخل دورة المياه الخاصة بي وأجده يقضي حاجته على فرشاة أسناني؟
    sıçarken üç kurşun sıktım. Open Subtitles ثلاث طلقات بينما كان يقضي حاجته
    sıçarken üç kurşun sıktım. Open Subtitles ثلاث طلقات بينما كان يقضي حاجته
    "Kızım, oğlumla evlenmeden önce, onu hiç sıçarken gördün mü?" Open Subtitles "قبل ان تتزوجي ابني على رأيتيه يقضي حاجته"
    Sanırım sıçarken gebermeyi hak etmişti. Open Subtitles بينما كان يقضي حاجته... يستحقُ هذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more