"sığınmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللجوء
        
    • غزواً
        
    • كملاذ
        
    • لجوء
        
    • للّجوء
        
    • عن مأوى
        
    • التوسل إليك
        
    İki oğlu hapse atıldı, kendisi Brüksel'e sığınmak zorunda bırakıldı. Open Subtitles ابناه كانا مسجونين كما إنه اضطر لطلب اللجوء في بروكسل
    Aslında Direniş O'nu öldürmeye çalıştığı için... buraya sığınmak istedi. Open Subtitles في الواقع، بحثت عن اللجوء هنا لأن المقاومة يحاولون قتلها.
    İnsan kaçakçılarının ortalıkta dolanmasına ağlayıp sızlıyoruz, ama bunu Avrupa'ya sığınmak için tek geçerli yol kılıyoruz. TED نحن نأسف لوجود مهربين للبشر ، ولكنا جعلناها الطريق الوحيد القابل للتطبيق لطلب اللجوء في أوروبا.
    Buraya sığınmak için gelmiştik ama... Open Subtitles تحطمت وهبطت على الأرض جـئـنا للبـحـث عـن الــمـأوى لكن البشريين ظنو أن هذا غزواً
    Uzun zaman önce terkettikleri gezegenleri şimdi sığınmak amacıyla inceliyorlar. Open Subtitles الكواكب المهجورة منذ القدم , الآن يجري إستطلاعها , كملاذ محتمل
    Lütfen bize, size sığınmak için vize verin. Open Subtitles أرجوكم امنحونا تأشيرة لجوء
    Yeni canavar kralın yolladığı katillerden kaçarak kurtulan yandaşlarının kanadı altında insanların dünyasına sığınmak zorunda kaldı. Open Subtitles وقد اضطّرت للّجوء لعالم البشر بعد أن هربت من القتلة الذين أرسلهم الملك الجديد تحت حماية ناجين مؤيّدين
    sığınmak için zili çaldığında kapıyı açmadım. Open Subtitles لم أفتح لها الباب عندما رنّت باحثةً عن مأوى
    affınıza sığınmak. Open Subtitles التوسل إليك لطلب العفو
    Bayan Goren, eğer sığınmak için buraya geri gelirse bana haber verecek misiniz yoksa vermeyecek misiniz? Open Subtitles أنسة غورين,ستخبرينني فورا إن أتى لك طالبا اللجوء أليس كذلك؟
    Eğer herhangi bir yere sığınmak isterse, senin ya da benim giremeyeceğimiz bir yer bulur. Open Subtitles تدركين أنّه إذا طلب اللجوء لأيّ مسكن في أنحاء المدينة فلن يتسنّى لك ولا لي الدخول.
    sığınmak için bu yapay doğal göl ideal. Open Subtitles ... سآخذ اللجوء الذي صنعه البشر ... حيثُ توجد حفرة مياه طبيعيّة
    Bugünden tat alabiliyorken maziye sığınmak niye? Open Subtitles "لماذا اللجوء في الماضي عندما نتمكن من عربد في الوقت الحاضر."
    Apartmanın içine sığınmak istemez misiniz Komutanım? Open Subtitles لا ترغب في اللجوء في الشقة، سنتوريون؟
    Korsanlığa sığınmak savaşı devam ettirecek. Open Subtitles اللجوء للقراصنه سيجعل من الحرب مستمره.
    sığınmak istiyor! Open Subtitles أنا أقول لك إنه يريد اللجوء
    Buraya sığınmak için gelmiştik ama... Open Subtitles تحطمت وهبطت على الأرض , جئنا لنبحث عن ملاذ لكن البشر ضنو أن هذا غزواً
    Buraya sığınmak için gelmiştik ama insanlar bunun bir istila olduğunu düşündü. Open Subtitles جئنا للبحث عن الملاذ لكن البشر ضنو أن هذا غزواً
    Onlar da sığınmak için değil, ama sadece bu tür yerlerde yaşayan bir balık türünü bulabildikleri yer olan bu yüzen alg parçalarını ararlar. Open Subtitles إنها تبحث عن أعشاب البحر الطافية. ليس كملاذ لها، ولكن لأنها هناك تعثر علي نوع معين من الأسماك لا يعيش إلى في مثل هذه الأماكن.
    Lütfen bize, size sığınmak için vize verin. Open Subtitles أرجوكم امنحونا تأشيرة لجوء
    Buzul fırtınasından nerdeyse telef oluyorlar ve kardan evlerine varamıyorlar.... ....küçük aile, terkedilmiş bir igloya sığınmak üzere sürükleniyor. Open Subtitles على حافة الهلاك تقريباً بفعل سفعات الرياح المتجلّدة وغير قادرين على الوصول إلى بيتهم الثلجي الخاص، تندفع العائلة الصغيرة للّجوء إلى "إيغلو" مهجور.
    O heykel, binlerce göçmenin kendilerini istemeyen ülkelerinden sığınmak için geldikleri Ellis Adası'na bakıyordu. Open Subtitles "كان التمثال يطلّ على جزيرة "إيليس حيث أتى المئات من اللاجئين بحثًا عن مأوى من مدينتهم التي لم ترغب بهم
    affınıza sığınmak. Open Subtitles التوسل إليك لطلب العفو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more