Fakat şimdi daha sığ sulara atlamak istiyorum, ve kesinlikle hayranlık verici bazı yaratıklara bakmak istiyorum. | TED | أريد القفز إلى المياه الضحلة و مشاهدة بعض المخلوقات المذهلة |
Öyleyse, beni sığ sulara taşıyan sendin. | Open Subtitles | اذن انت من انقذني واوصلني الى المياه الضحلة |
Sezon içinde her gece yüz binlerce mürekkep balığı yumurtalarını bırakmak için sığ sulara gelirler. | Open Subtitles | كل يوم خلال الموسم مئات آلاف الحبارات تقطع رحلتها صعودا نحو المياه الضحلة لتفقس بيضها |
Daha da sığ sulara yönelirlerken onları hiçbir şey yıldırmıyor. | Open Subtitles | لقد أتت من أجل التكاثر. لا شيء يعوقها أثناء اتجاهها نحو المياه الضحلة |
Okyanus dalgası sığ sulara ulaştığında kırılmaya başlar. | Open Subtitles | وعندما تصل إلى مياه ضحلة فإن هذه الموجات تبدأ في الانكسار |
Milyonlarca mürekkep balığı sığ sulara doğru yola koyuldular. | Open Subtitles | الملايين من الحبار البراق تتجه نحو المياه الضحلة. |
Mürekkep balıkları sığ sulara doğru olan büyük seferlerine çıkarlar çünkü yumurtaları buradaki sıcak suda daha hızlı gelişir ve yavrular çıktığında okyanusun derinliklerinde bulacaklarından daha kolay bir şekilde daha fazla yiyecek bulurlar. | Open Subtitles | يكابد الحبار الكثير خلال رحلته الطويلة باتجاه المياه الضحلة, لأن المياه الدافئة تساعد علي التخلق في البيوض بشكل أسرع |
Balık sürülerini sığ sulara sürmek için beraber çalışırlar. | Open Subtitles | يعملونمعاً، ليدفعوا أفواج من السمك إلي المياه الضحلة. |
Okyanus sıcaklıkları arttıkça, şartlar, sürülerin sığ sulara gelmeleri için daha da az elverişli olacak. | Open Subtitles | بارتفاع درجات حرارة المحيط ستكون الظروف أقل مناسبة للأسراب للاقتراب من المياه الضحلة |
Soğu su, her zamandakinden daha yumuşak olan dalgalarla kıyıya doğru ilerlerken sürüleri de sığ sulara sürüklüyor. | Open Subtitles | بانضغاط الماء البارد إلى شريط رفيع ،أقرب إلى الشاطئ فيُدفع بالسردين إلى المياه الضحلة |
Hayat dolu erkek dişisini büyülü bir dansa kaldırarak yumurtalarını sığ sulara bırakmasını sağlıyor. | Open Subtitles | الذكر الأحمر اللامع يقود شريكته في رقص مبدع موجّهاً إياها لتضع بيضها في المياه الضحلة |
Her zamankinden daha da sığ sulara girerek büyük bir risk alıyor. | Open Subtitles | تقترب من المياه الضحلة أكثر من أي وقت مضى فهي تخاطر بكل شيء |
Geçiş yolundan ayrıldınız ve sığ sulara girmiş bulunuyorsunuz. | Open Subtitles | لقد تجاوزتم الممر السالك وأنتم متوجهون نحو المياه الضحلة |
Geçiş yolundan ayrıldınız ve sığ sulara girmiş bulunuyorsunuz. | Open Subtitles | لقد تجاوزتم الممر السالك وأنتم متوجهون نحو المياه الضحلة |
Bu büyük hayvanlar için bu kadar sığ sulara gelmek gerçek bir tehlikedir ve her sene, pek çoğu bunun bedelini öder. | Open Subtitles | بالنسبة لهذه الحيوانات الضخمة.. هناك خطر حقيقي من المجيء لمثل هذه المياه الضحلة وكل عام ، يدفع عدد لا بأس به منهم ثمن ذلك |
- Efendim, sığ sulara yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | يا سيدي، نقترب بسرعة من المياه الضحلة |
- Efendim, sığ sulara yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | يا سيدي، نقترب بسرعة من المياه الضحلة |
Gözleri hüzünlüydü krallığı yıkılmıştı, Mynar ağır pençesini soğuk sığ sulara daldırdı sonra taştan yüzeye dokundu. | Open Subtitles | "داس (مينار) وهو مسبل العينين إذ هُدمت مملكته، ببراثنه الثقيلة "خلال سطح المياه الضحلة الباردة إلى قاعها الصخري. |
Bu bizi sığ sulara götürecek. | Open Subtitles | ذلك سيجعلنا في المياه الضحلة. |