"sıcaktır" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساخنة
        
    • ساخن
        
    • سخونة
        
    • دافئة
        
    • دافئ
        
    • حارة
        
    • أدفئ
        
    • ساخناً
        
    • حارًا
        
    Ama bu yapılması zor bir işlem çünkü bildiğiniz gibi yıldızların ortası oldukça sıcaktır, neredeyse kelimenin tam anlamıyla. TED لكنها عملية صعبة لتتم لأنه كما تعلمون، منطقة ما بين النجوم ساخنة جداً، تقريباً بحسب التعريف.
    Dikkat et. sıcaktır. Bu gemiden çıkmak zorundayız. Open Subtitles بحذر, إنها ساخنة علينا أن نخرج من تلك السفينة
    Buyurun, beyefendi. Nachos siparişiniz. Dikkatli olun, tabak sıcaktır. Open Subtitles تفضل يا سيدي، الخبز بالجبن احترس، فالطبق ساخن
    Üçüncü soru ise yazları kış aylarından neden daha sıcaktır? TED السؤال الثالث هو لماذا الصيف أكثر سخونة من الشتاء؟
    Şimdi beni takip edin lütfen. Yönetim odaları rahat ve sıcaktır. Open Subtitles و الآن إذا سمحتم بالقدوم معي البذلات الإدارية رائعة و دافئة
    14 Şubat nadiren sıcaktır yani çocuklar eve ceketleri olmadan yürümezler. Open Subtitles كان يوم دافئ غير اعتيادي لذا عادوا الأطفال لمنازلهم دون معاطف
    Mars'taki mağaraların içi ne kadar sıcaktır, bilir misin? Open Subtitles أنتم تعرفون كيف هي حارة في كهوف المريخ ؟
    Yemelisin. Kemik torbası gibi olmuşsun. Ye hadi, sıcaktır. Open Subtitles يجب أن تأكل, إن جلدك بارز استمتع أنها ساخنة
    Ve şimdi orası öyle sıcaktır ki karbondioksit kayalara bile karışamaz. Open Subtitles لكن على الزهرة، لا توجد مياه وهي ساخنة الآن بحيث لا يستطيع ثاني أكسيد الكربون الاندماج حتى مع الصخور
    O kadar sıcaktır ki atomları daima gaz halindedir. Open Subtitles إنها ساخنة الى درجة أن جميع ذراتها تكون دائماً في حالتها الغازية
    Dikkatli olun, çok sıcaktır. Open Subtitles أخذرِ ، لأنه ساخن ، ساخن جداً أمسكيه من الجزء العلوي
    Meyve suyu sıcaktır, buz vereyim. Open Subtitles هذا العصير ساخن قليلاً سأجلب لكَ بعض الثلج
    Şurayı imzala. Dikkat et, kalem sıcaktır. Open Subtitles فقط وقع هنا ، كن حذراً قلم ساخن
    Gezegenimizin merkezi, Güneş'in dış yüzeyi kadar sıcaktır. Open Subtitles سخونة مركز كوكبنا تعادل سخونة سطح الشمس.
    Bu yapıyı tamamıyla anlamış değiliz ama taç kısmı yüzeyden daha sıcaktır. Open Subtitles من خلال الآليات , فإننا حتى الآن لم نفهم تماما ، أن الهالة أكثر سخونة من السطح
    Sen de öyle olduğunu söyleyecek misin? Hatırlamazsın belki ama topuklarım sıcaktır. Open Subtitles قد تكوني نسيتي ولكن لدي اصابع قدم دافئة جداً
    Su sıcaktır, çünkü dar yatağa ulaşmadan önce, sarı kumlar üstünden güneşte yanarak inmiştir. Open Subtitles المياه دافئة أيضاَ ولها طرفة عين صفراء من ضوء الشمس قبل الوصول للواحة الضيقة
    Ön taraftaki ağaca, isimlerimizin baş harflerini kazımış olmayı seviyorum Bu ev kışın sıcaktır. Open Subtitles و أحب بأننا نحتنا أول أسامينا على الشجرة في الأمام هذا المنزل دافئ في الشتاء ...و بارد في الصيف
    Bahse girerim sesi güneşlenen bir kedi kadar sıcaktır. Open Subtitles سأراهن أنّ الصوت دافئ كقطة في الشمس؟
    Eh, en azından sıcaktır. Open Subtitles فهي على الأقل حارة
    Peki tamam. Kırmızı ışık, mavi ışıktan daha sıcaktır. Open Subtitles حسنًا، الضوء الأحمر أدفئ من الضوء الأزرق
    Öyle sıcaktır ki önce dayanamayacağını sanırsın. Open Subtitles بالبداية يكون ساخناً جداً وتظنين أنك لا تستطيعين تحمل ذلك
    Cehenneme gitmeden önce söylemek istediğiniz bir şey var mı? Evet! Umarım aşağısı söyledikleri kadar sıcaktır! Open Subtitles هل لديكِ أي شيء تقولينه قبل أن ترسلي للجحيم ؟ أتمنى أن يكون المكان حارًا في الجحيم كما تقولون كما ترون ، هناك طريقة واحدهـ لتدريس الطلبة علم التشريح ، عن طريق تقطيع الجثث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more