Hayır, sen hikâyen için sıkı çalıştın, herkesi kandırmak için sıkı çalıştın. | Open Subtitles | لقد عملت بجد على قصتك خدعت الجميع لقد ظننت |
Burada çok sıkı çalıştın, oğlum. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | لقد عملت بجد هنا، يا بني انا فخور جدا بك |
Nasıl "Bu benim için kolay değil çünkü gerçekten sıkı çalıştın ve kariyerim için birçok şey yaptın." korkunç olur? | Open Subtitles | كيف لـ"إن ذلك ليس شيئاً سهلاً علي لأنك عملت بجد وقمت بالكثير من الأشياء لمصلحتي مهنتي" أن يكون فظيعاً |
Karen haklı. Hayatın boyunca sıkı çalıştın. | Open Subtitles | هذا صحيح، لقد عملت بجد طيلة حياتك |
Çok sıkı çalıştın ve oraya gitmezsen, kendini kötü hissedeceksin. | Open Subtitles | حسنا؟ كنت قد عملت بجد للغاية. وإذا كنت لا أذهب الى هناك، كنت gonna تشعر فظيعة. |
Onun için sıkı çalıştın. | Open Subtitles | فلقد عملت بجد من أجلها. |