"sıkıcı değil" - Translation from Turkish to Arabic

• ليس مملاً
• ليست مملة
• ليس مملا
• ليس ممل
• ليس باهتاً
• ممله

Her zaman manyakça, ama asla sıkıcı değil.
إنه مخرب ، لكنه ليس مملاً أبداً ، أتعلم ؟

Hayır. Yani sıkıcı değil.
لا, اقصد , انه ليس مملاً لهذا الحد

Bunun gibi bir slayt yalnızca sıkıcı değil, beynimizin dil bölümüne hitap ediyor ve bizi yoruyor.
شريحة عرض مثل هذه ليست مملة فقط، لكنها تعتمد بشدة على جانب فهم اللغة في المخ، وتسبب لنا الشقاء.

Yapmayın, o kadar da sıkıcı değil.
بالله عليــكم الأمـر ليس مملا إلى هـذا الحــد.

Bu da teorimi kanıtlıyor ki sağlıksız beslenme sıkıcı değil, kesin olarak da tehlikeli.
مما يثبت نظريتي أن تناول طعام صحيّ ليس ممل فحسب بل أنه أمر خطير

Hayır, hiç de sıkıcı değil.
كلا كلا, ليس باهتاً على الإطلاق

Ben böyle yapmazdım ama seninle çıkmak hiçbir zaman sıkıcı değil.
حسناً هذه ليست الطريقه بالضبط ساكون قد ذهبت ولكن مواعدتك بالتأكيد لم تكن ممله أبداً

Ya da o kadar da sıkıcı değil belki de.
أو ربما ليس مملاً جداً

sıkıcı değil. Gayet ilgi çekici.
ليس مملاً إنه مثير للاهتمام

Hiç sıkıcı değil.
ليس مملاً على الإطلاق

Bu pek sıkıcı değil. Ve bir de pasta mı?
هذا ليس مملاً ، والكعكة؟

Hiç de sıkıcı değil.
إنه ليس مملاً على الإطلاق

Hafta sonlarım senin sandığın kadar can sıkıcı değil.
عطلتي لنهاية الاسبوع ليست مملة كما تعتقدين.

Paris'e ne dersin sıkıcı değil.
- وماذا عن باريس؟ - حسنا، انها ليست مملة.

- İşte benim sıkıcı hayatım... - sıkıcı değil.
انها حياتي المملة انها ليست مملة

Sanırım bu yüzden seninle yaşamak hiç sıkıcı değil.
-أعتقد أنّ لهذا العيش معكِ ليس مملا أبداً .

Bu sıkıcı değil, eğlenceli.
-المكان ليس مملا ,بل إنه ممتع .

Hayır, sıkıcı değil.
لا, ليس مملا

Çok geç kaldım. Ve bu kesinlikle sıkıcı değil.
سأتأخر جداً و بالطبع هذا ليس ممل أبداً

- Şey, sıkıcı değil.
- حسنا, ليس ممل

Ama sıkıcı değil mi?
و لكنها ممله صحيح, بالله عليك?