"sıkılmıştım" - Translation from Turkish to Arabic

    • سئمت
        
    • مللت
        
    • تعبت
        
    • بالملل
        
    • مللتُ
        
    • ضجرة
        
    • مضجر من
        
    Aman. Bu aptal oyundan da sıkılmıştım zaten. Open Subtitles حسناً ، لقد سئمت من هذه اللعبة على أي حال
    Nasıl gittiğini göreceğiz. - Aynı oyunculardan sıkılmıştım. Open Subtitles تعالي و شاهدي مظهره الآن، لقد سئمت من تشابه اللاعبين.
    Ama senin gibi ben de zeki ve yetenekli erkekken sıkılmıştım. Open Subtitles لكن كما هو شأنك لقد مللت من الرّجال المُتألّقين و الفُصحاء
    Öncekilerden çok sıkılmıştım. Annem yapmıştı. Open Subtitles لقد مللت من الشكل القديم فأمى هى من قامت بعمل الديكور لها
    Zaten kamyonumda oturmaktan sıkılmıştım. Open Subtitles إلى جانب ذلك قد تعبت من الجلوس في كرسي السيارة
    Mağara adamı gibi anahtarlarımı bu kâseye koymaktan sıkılmıştım. Open Subtitles لقد تعبت من وضع مفاتيحي في الصحن كشخص من العصر الحجري
    İnanıyorum ki, ekolojik olarak sıkılmıştım. TED كنتُ, في اعتقادي, أشعر بالملل من الناحية الايكولوجية.
    Zaten, kendi yaptığım yemekleri yemekten sıkılmıştım. Open Subtitles على أيّ حال، لقد مللتُ من تناول طبخنا
    Evet, çünkü sıkılmıştım. Umursamadım bile. Open Subtitles وبعد ذلك أرجعتها, لأنني كنت ضجرة وغير مهتمة
    Bir yalanı yaşamaktan, saklanmaktan, dürüst olamamaktan sıkılmıştım. Open Subtitles لقد سئمت من العيش في كذبة، والتسلل في الأرجاء والكون غير صادق.
    Etrafta gizlice dolaşmaktan sıkılmıştım, ama Sadie paranoyak olmuştu, çünkü daha önce başka adamlarla aldatırken yakalanmıştı. Open Subtitles لقد سئمت من التسلل ولكن سيدي كانت مرتابة دوما , لأنه قد عرف أنها تخون مع رجال آخرين في الماضي
    Normal kızlardan sıkılmıştım. Open Subtitles سئمت الفتيات العاديّات والآن أكنّ حبّاً كبيراً لقومك
    - Adını Adams olarak değiştirdin. - Evet. Swann'dan sıkılmıştım. Open Subtitles " ثم غيرت أسمك إلى " أدمز - " أجل ، سئمت من " سوان -
    Bak, sana bunu yapmana izin vermemin tek sebebi son zamanlarda yatakhanede işlerinin yavaşlaması. Ve, açıkçası, etraftaki mevcut çükleri... seçmekten sıkılmıştım, tamam mı? Open Subtitles السبب الوحيد الذي جعلني أدعك تفعلين ذلك لأني مللت من الرجال قليلاً وأردت تجربة شيء جديد
    sıkılmıştım, o yüzden bozuk paraları çeviriyordum. Open Subtitles لقد مللت لذا تعبت من ركوب لفة القطع النقديه
    Hayır, hayır, hayır. sıkılmıştım, 7. sayfaya kadar okudum. Open Subtitles لا ، لا ، لا لقد مللت ، فدرست الصفحة السابعة فقط
    Eğitimlerden sıkılmıştım ve kurtulmak için 3 şiş testini geçmem gerekiyordu. Open Subtitles لقد تعبت من التمارين وظننت لو أننى قمت بحركة الإبر الثلاثة التى ستصلح كل شئ
    Karını izlemekten sıkılmıştım zaten. Open Subtitles على أية حال، تعبت كثيرًا حتى تحصل على زوجتك
    Bir yıldır ona gidiyorum, sıkılmıştım. Open Subtitles لقد تم الذهاب إلى لها أكثر من سنة. أنا حصلت على بالملل.
    Çünkü onlardan sıkılmıştım kızgındım o kadar kızgındım ki onları üzmek istedim. Open Subtitles لأني اشعر بالملل معهم والغضب غضب شديد أريدُ هزّهم
    Amanda beni çok oyalamıştı, ben de beklemekten sıkılmıştım. Open Subtitles كلا، (آماندا)، واصلت تعليق الأمر وأنا مللتُ الإنتظار
    Ben de yalnızdım, sıkılmıştım ve şehre sirk gelmişti. Open Subtitles حسنا.لقد كنت وحيدة.ضجرة والسيرك كان يقيم في البلدة
    - Zaten arabadan sıkılmıştım. - Yine de iyi idare etti. Open Subtitles ـ أنا كنت مضجر من تلك السيارة على أية حال ـ اذن الأمر جيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more