"sıkkın" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالملل
        
    • منزعج
        
    • مستاء
        
    • مكتئب
        
    • مكتئباً
        
    • محبطاً
        
    • في مزاج سيئ
        
    • أنت حزين
        
    Bir iki ay önce. Canın sıkkın gözüküyorsun. Open Subtitles ومن شهر أو شهرين بدأ وكأنك أصبتي بالملل.
    sıkkın ve kızgın, lanet olası boynunu kırmak ister bir haldeyim, eskisi gibi. Open Subtitles أشعر بالملل والغضب وأُريد أن أدق عنقكِ كما كان الحال سابقاً
    Canının sıkkın olduğunu söyleyebilmek için teknolojik bir cihaza ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لَستُ بِحاجةٍ إلى أيّ تقنية لإخْباري أنت منزعج بشأن الشيءِ.
    Onu boş verin. Eğlendiğimiz için canı sıkkın. Open Subtitles تجاهليه إنّه منزعج فحسب لأنّنا نمرح
    Bak, çıkarken sıkkın olduğunu biliyorum, ve muhtemelen aşırı tepki gösteriyorum. Open Subtitles إسمع، أعلم بأنك كنتَ مستاء وأنتَ تغادر، وربما كنتُ أبالغ.
    Canım sıkkın. Birazı efkardan. Büyük bir çoğunluğu krepler yüzünden. Open Subtitles مكتئب قليلا وجزء من السبب يعود لموسيقى البلوز والجزء الأعظم من تناول البانكيك
    Tabi eski kız arkadaşın için canı sıkkın dolaşmaya devam etmek istiyorsan o başka. Open Subtitles الا اذا اردت ان تبقى مكتئباً هنا بجوار صديقتك السابقة
    Seni canı sıkkın görmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أراك محبطاً بهذا الشكل
    Kızgınsın veya canın sıkkın diye bir şey yaptığın zaman bu başkalarını etkiliyor. Open Subtitles عندما تفعلين شيء لئيم لأنكِ غاضبة أو تشعرين بالملل إنه يحدث لشخص آخر, يؤذيهم
    sıkkın bir aklın büyücülükle neler yapabileceğini anlıyor musun? Open Subtitles أترى ما يمكن لعقلٍ يشعر بالملل أن يستحضر؟
    sıkkın bir aklın büyücülükle neler yapabileceğini anlıyor musun? Open Subtitles أترى ما يمكن لعقلٍ يشعر بالملل أن يستحضر؟
    - Hoşnut... sıkkın veya gergin göründüğünde kafana ayıcık atacağım. Open Subtitles - في كلّ مرة تظهر فيها بمظهرٍ مزري - أو منزعج أو قلق سألقي عليك الحلوى
    - Evet ama biraz canım sıkkın. Open Subtitles نعم. لا, منزعج قليلاً.
    - Canınız sıkkın galiba. - Değil. Open Subtitles تبدوا منزعج - كلا -
    Kadınlarla arasında bir şey olmadığı için canı sıkkın. Open Subtitles انه مستاء لأنه لا يستطيع الذهاب الى اى مكان مع النساء
    Bir sürü şeye canı sıkkın. Open Subtitles انه مستاء بسبب العديد من الأشياء
    Bay Lockhart... belli ki canınız çook sıkkın Open Subtitles سيد لوكهارت يكنني أن أرى أنك مستاء جدا
    Dede, sadece canın sıkkın. Ninem yüzünden kafan karışık. Open Subtitles جدّي, إنك مكتئب فحسب, أنت مرتبكٌ الآن بسبب ما حلْ بجدّتي
    Hayır, canım sıkkın olduğunda içmekten hoşlanmam. Open Subtitles لا، لا افضل ان اسكر عندما اكون مكتئب
    Son birkaç gündür canım sıkkın uyanmıyorum. Open Subtitles تعرفون ، في الأيام القليلة الماضية لم أستيقظ مكتئباً
    Hadi, bir içki içelim. Canın sıkkın görünüyorsun. Open Subtitles دعنا نحظى بمشروب تبدو لي مكتئباً
    - Sabatino'yla dövüştükten sonra sıkkın görünüyordun. Open Subtitles (حسناً, تبدو محبطاً بعد قتال (ساباتينو
    Ekselanslarının canı sıkkın. Open Subtitles صاحب السعادة في مزاج سيئ.
    Canın sıkkın, o yüzden sana çay yaptım. - Sağ ol. Open Subtitles أنت حزين لذا أعددت لك الشاي - شكرًا لك -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more