Anlaşılan o ki, kardeşinizin sınıf arkadaşı ve dostu. | Open Subtitles | على ما يبدو، كان زميل وصديق لأخيك. |
Oğlumuz Alexander Newman'da sınıf arkadaşı Mike'laydı, | Open Subtitles | (ابننا (أليكسندر) كان زميل (مايك بالغرفة في جامعة (نيومان)، |
Aşağı şey? Oğlumuz Alexander Newman'da sınıf arkadaşı Mike'laydı, | Open Subtitles | وابننا ( إلكسندر) كان زميل (ميك) |
O sırada önümüzdeki üç yıl boyunca sınıf arkadaşı olacağımızı bilmiyordu tabii. | Open Subtitles | لم يكن يعرف أننا سنكون زملاء دراسة للسنوات الثلاث القادمة. |
Oğullarımızın sınıf arkadaşı oluduğunu bile biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف حتى أن أبنينا كانا زملاء دراسة... |
Etkilendim. Diana Adam'ın arkadaşı varmış gibi göstermek için yeterince sınıf arkadaşı toplamış. | Open Subtitles | أنا مُتعجبة ، (ديانا) كانت قادرةٌ على إيجاد زملاء دراسة عشوائيين |
İki sınıf arkadaşı Lee ve Lim'in bahtsız kaderleri sona erecek mi? | Open Subtitles | زملاء دراسة في الثانوية (لي) ضد (ليم). في نهائي مروع، حسناً؟ |
sınıf arkadaşı bu demek, Lynette. Biz, aynı yaştayız. | Open Subtitles | هذا ما يعنيه زملاء دراسة يا (لينيت). |
Sayın Yargıç, İnanıyorum ki Bayan Sinclair Bayan Keating ve benim, Harward Hukukta sınıf arkadaşı olduğumuzu söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | (حضرتك أعتقد أن السيدة (سنكلير (تشير لحقيقة أني والسيدة (كيتنغ ... كنا زملاء دراسة في جامعة (هارفورد) للحقوق |