PA odası okuldaki tüm sınıfları ve konferans odasındaki A/V'leri kontrol ediyor. | Open Subtitles | و غرفة المعلمين تسيطر علي أجهزة العرض في غرفة الإستماع و الصفوف |
Bu yılın birinci sınıfları epey canlı. | Open Subtitles | الصفوف الجديدة لهذه السنة لديهم استعداد قوي |
sınıfları dolduracak o kadar çocuk yok. | Open Subtitles | ليس لديك عدد كبير من الأطفال لملىء الفصول |
Sen de bu olaya şahit olsunlar diye dördüncü sınıfları mı getirdin? | Open Subtitles | لذا أحضرتِ مجموعة طلاب الصف الرابع كـحجة لكِ من أجل جريمة قتل؟ |
Uygulamayı, ders kitapları ile, okul sınıfları ile birleştiren öğretmenler var ve İngiltere'deki bir okul bu uygulamanın güzel bir örneği. | TED | فلدينا معلّمون بالفعل ربطوا كتب دراسية ، ومعلّمون ربطوا صفوف المدرسة ، وكمثالٍ رائعٍ على هذا مدرسةٌ في المملكة المتحدة |
Birinci sınıfları üye yapmaya çalışıyordum ve Tokaji ile birbirimize bulaştık. | Open Subtitles | لقد كنت احاول ان اجند طلاب السنة الاولى و دخلت في عراك مع توكاجي |
Tüm o sınıfları ben ödedim sense evde göt büyütüyordun. | Open Subtitles | أنا أدفع ثمن كل تلك الحصص وها أنت هنا جالسة على مؤخرتك. |
Gün gelecek ki siyahlar ve beyazlar aynı kampüsü, aynı masayı ve aynı sınıfları paylaşacaklar. | Open Subtitles | الوقت سيأتي حين سيمشي البيض و السود في نفس الجامعة و سنتشارك نفس الصفوف |
15 hazirana kadar tüm sınıfları geçersen, Eric'in yerine sen geçersin. | Open Subtitles | انجح في كل الصفوف قبل الخامس عشر من حزيران فتستلم الشركة بدلاً من (إيرك) |
Bugün seminer için sınıfları birleştirdik. | Open Subtitles | دمجنا الصفوف اليوم لهذا الدرس |
Senin oynadığın hiç bir futbol maçını kaçırmadım. Birlikte okuduğumuz tüm sınıfları sayabilirim. | Open Subtitles | لقد شاهدتُ جميع المباريات التى لعبتها ويمكننى ذكر أسماء جميع الفصول التى تشاركناها معاً |
Bana göre buranın en heyecan verici yeri, sınıfları. | Open Subtitles | بالنسبة لي , اكثر شيء يعجبني في هذا المكان هو الفصول |
Gidip bir katedral okulunda beşinci sınıfları okutabilirim. | Open Subtitles | بإمكاني تدريس طلاب الصف الخامس بمدرسة الكاتدرائية. |
Peki bu davanın hangi bölümü birinci sınıfları dolandırmak oluyor? | Open Subtitles | وأيّ جزء من هذه القضيّة ينطوي على خداع طلاب الصف الأوّل؟ |
Bu harika! Artık aptal kız sınıfları olmayacak, balo dansı da. | Open Subtitles | هذا رائع ، ما عاد هناك صفوف نسائية سخيفة مثل رقص الحفلات |
Cross Akademisi Gündüz ve Gece sınıfları tarafından dönüşümlü olarak kullanılıyor. | Open Subtitles | أكادمية كروس , هي تناوب الدراسَة بين صفوف الليل و صفوف النهار |
- Brandon beni yüzüstü bıraktı diye son sınıfları yüzüstü bırakacak değilim. | Open Subtitles | لا يعني أنني سأترك طلاب السنة الآخيرة |
Çünkü iktidardakiler, aşağı sınıfları kontrol altında tutmak için tahılı karneyle dağıtıyordu. | Open Subtitles | اذ كان أصحاب مقاليد السلطة يستغلون الحصص و النقص للسيطرة على الطبقات الدنيا من الناس |
Dünyanın dört bir tarafından öğrenciler amfileri ve sınıfları doldurdu ve aralarında genç bir kız vardı. | Open Subtitles | لقاعة محاضرات ودروس جاء الطلاب من جميع أنحاء العالم وكان من بينهم فتاة صغيرة. |
# Şimdi Blitz olduk sınıfları doldurduk # | Open Subtitles | -بليتز) خاصتي يعيش عبر المحيط)" " -بليتز) خاصتي يعيش عبر المحيط)" " |
Kütüphanesi, sınıfları basketbol sahası, bilgisayar odası var. | Open Subtitles | مكتبة ، و فصول دراسية ملعب كرة السلة ، غرفة الكمبيوتر |